Dolar’ın 6.20, Euro’nun 6.95 seviyelerinde olması üzerine döviz kurundaki yükselişin planlı olduğunu söyleyen Erdoğan, “Milletimizi atalete sürdürme peşindeler. Bu oyunu bozmakta kararlıyız” diye konuştu.
Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK), İstanbul’da verdiği yenilenme kararını değerlendiren Erdoğan, “Her aşaması tartışılır hale gelmiş şaibeli bir seçim için en doğru karar verilmiştir” yorumunu yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ATO’daki konuşmasının satırbaşları şöyle:
Ülkemizin üzerinde oluşturulmaya çalışan kara bulutları birer birer dağıtıyoruz. Sanayide çarkların daha hızlı döndüğü, ticarette sirkülasyonun genişlediği üretim ve kazancın, bereketin arttığı döneme giriyoruz.
Türkiye’yi başka türlü durduramayacağını göremeyenler umudumuza saldırıyorlar. Döviz kurunu harekete geçirenler milletimizi atalete sürdürme peşindeler. Bu oyunu bozmakta kararlıyız. Türkiye’nin potansiyeli tüm bunların üstesinden gelmeye yetecektir.
Hiçbir tehdit ve gizli ambargo bizi durduramaz. Bugün Türkiye dünyanın 222 ayrı ülke ve bölgesine ihracat yapabilen bir ülke haline gelmişse Allah’ın izniyle elimizden kaçıracak hiçbir şey kalmamış demektir.
“DURUM İSTANBUL’DA FARKLI”
31 Mart mahalli idareler seçimleri esasında yerel yönetimler ve muhtarlıkla ilgiliydi. Bu seçimlerde milletimiz bir kez daha yüzde 51,7 gibi bir oranla bizim yanımızda Cumhur İttifakı’nın yanında yer almıştır. Her seçim gibi 31 Mart’ta kazanılan kaybedilen yerler oldu.
AK Parti olarak biz de daha önce başka partide olan illerden, ilçelerden, beldelerden belediye başkanlarını kazandık. Aynı şekilde bizim yönettiğimiz yerler başka partilerin adayları tarafından kazanıldı. İstanbul’da farklı bir durumla karşı karşıya kaldık.
Seçimin ertesi gün netleşen sonuçlar, 39 ilçeden 25’ini almış olmamıza rağmen İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığını ilk etapta 28 bin oyla kaybettiğimizi ilan etmişlerdi.
Yapılan itirazlarla bu rakam en son 13 bin küsurata kadar geriledi. Şimdi bütün bunlar ortaya bir gerçeği, bir şaibenin olup olmadığını ortaya koymuyor mu?
“AB’YE TAM ÜYELİĞE
ULAŞMAKTA KARARLIYIZ”
“Ülkemizin tam üyeliği ekonomik, siyasi ve sosyal katkılarının yanı sıra Avrupa Birliği’ne daha katılımcı ve kucaklayıcı bir vizyon kazandıracak ve AB’yi küresel bir aktör haline getirecektir.
Hal böyleyken, birkaç üye devletin engellemelerinden dolayı Türkiye’nin yıllardır ayrımcı ve dışlayıcı muameleye tabi tutulmasının haklı gerekçesi yoktur. Türkiye olarak, müzakere sürecinde karşılaştığımız çifte standarda rağmen stratejik hedef gördüğümüz Avrupa Birliği tam üyelik hedefine ulaşmakta kararlıyız.
Ülkemizin bu gayretlerine Avrupalı dostlarımızın da müzakerelerimizi çıkmaza sokacak politika ve söylemlerden imtina ederek gereken desteği vereceğine inanıyorum.
Bu düşüncelerle, ‘Avrupa Günü’nün, kıtamızın bugün içinde bulunduğu durumun ve geleceğine ilişkin planların, yapıcı ve vizyoner bir yaklaşımla değerlendirilmesine vesile olmasını diliyor, vatandaşlarım başta olmak üzere tüm Avrupalıların 9 Mayıs Avrupa Günü’nü tebrik ediyorum”.