Kalkan, 9 Eylül Üniversitesi Kimya Bölümü’nde okuyordu. Evde sık sık deney yapıyordu. Son zamanlarda da internet üzerinden ticarete merak sardı ancak büyük paralar kaybetti. İşte bu durum onun psikolojisini bozdu. Mahmut Can Kalkan en son internet üzerinden sipariş verip potasyum siyanürü aldı. Eve gelen potasyum siyanürü bir takım sıvılarla karıştırdı ve daha sonra anne ile babasına şerbet diye içirdi. Anne ve baba hemen fenalaştı. Bu kez siyanürlü sıvıyı 16 yaşındaki kardeşi Mehmet Taha ve 4 yaşındaki kardeşi Emircan’a da içirmeye kalkıştı. Ancak Mehmet Taha annesinin fenalaştığını görünce içmeyi reddetti ve aralarında arbede çıktı. Bu kez siyanür ortalığa saçıldı. 16 yaşındaki Mehmet, 4 yaşındaki Emircan ve onları zehirlemeye çalışan ağabeyleri Mahmut Can fenalaştı.
Anne Fatma Kalkan kendini dışarı atmayı başardı. Komşulardan yardım istedi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri tarafından Kalkan ailesinin 5 üyesi de hastaneye kaldırıldı. Ne anne ne de baba kurtarılabildi. Anne ve babasını öldüren, iki kardeşini zehirlemekle suçlanan üniversite öğrencisi Mahmut Can Kalkan gözaltına alındı.
“KIRMIZI GÖZLÜ, RENKLİ PELERİNLİ ŞAHIS”
Bir süre internet üzerinden ticaret yaptım. Kız arkadaşımdan ayrıldıktan bir hafta sonra üniversitenin laboratuvarında sadece benim görebildiğim bir şahısla tanıştım. Bu şahıs sanki beynimin içine girdi. Kırmızı gözlü, siyah pelerinli ve mekanik sesli bir şahıstı. İsmini sorduğumda bana ‘isim yok’ diyordu. Bu şahıs sadece laboratuvarda ve uyuduğumda geliyordu. Bana sürekli ‘gel beraber deney yapalım, beni baban gönderdi’ diyordu. ‘Seninle uyku deneyi yapacağız’ diyordu. Daha sonraki süreçte bu gizemli kişi benden siyanür bulmamı istedi. Siyanür bulmak için sıkça uğradığım Karşıyaka’daki bir kahvehanede daha önce uyuşturucu temin ettiğim kişiden 1 kilogram siyanürü 220 lira karşılığında satın aldım.
“SİYANÜRÜ KIRMIZI GÖZ VE BABAM İSTEDİ”
Babam bana, ‘Hep beraber uyuyacağız, sen hazırla getir; ama küçük kardeşine içirme o korkar.’ dedikten sonra aşağı indi. Siyanürü 3 ayrı bardağa ikişer çay kaşığı koyarak karıştırdım. Yapmış olduğum karışımı babamların olduğu odaya götürdüm. Burada masaya bıraktım. Karışımı önce annem ve kardeşim Emir Can içti. Onlar içerken babam bir müddet seyretti ve ardından o da içti. Ben bu esnada küçük kardeşimi ‘korkmasın’ diye tuvalete götürdüm. Kardeşimle tuvalette olduğum sırada annem ve babam, ‘Sen ne yaptın’ diye bağırmaya başladı. Annemin bağırması üzerine komşular bize geldi. Siyanürü kırmızı göz ve babam istediği için hazırladım. Hatta dün gece nezarette yanıma geldi babamın iyi olduğunu söyledi. Annem ve babamla aram iyiydi. Hatta geçen Anneler Günü’nde anneme gül aldım.