Ankara’da cinsel saldırıya uğradıktan sonra bir plazanın 20. katından atılarak katledilen Şule Çet’in katil zanlılarının nasıl korunduğuna dair her gün yeni bilgiler ortaya çıkıyor. 29 Mayıs 2018’de saat 05:00 sıralarında Çankaya Mevlana Bulvarı’nda bulunan Yelken Plaza adlı rezidanstan atılan Şule Çet’in katil zanlıları Çağatay Aksu ile Berk Akand aynı gün gözaltına alındı. İki kez nöbetçi mahkemeye çıkarılan şüpheliler, her ikisinde de hakim tarafından adli kontrolle serbest bırakıldı. Soruşturma devam ederken kamuoyundan yükselen tepkiler sonrası iki şüpheli üçüncü kez gözaltına alındı. Ve ‘Cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma” ve ‘cinsel saldırı’ suçlarından ikisi de tutuklandı.
Bu süreçte Ankara Adli Tıp Kurumu’nun hazırladığı otopsi raporu, gerçeği ortaya çıkardı. Rapora göre, Şule Çet’in cinsel saldırıya maruz kaldığına dair bulgulara rastlandı. Yine Çet’in tırnaklarında şüpheli Çağatay Aksu’ya ait doku örnekleri tespit edildi. Kanında “Uyumayı tetikleyen uyarıcı madde” ile vücudunda boğuşma izlerine de rastlanan Çet’in düştüğü iddia edilen pencerede kendisine ait parmak izine ulaşılamaması ise atılma şüphesini arttırdı. Şüphelilerden Aksu olaydan sonra gözaltına alındığında sağlık kontrolü için hastaneye sevk edilerek muayeneden geçirilmişti. Bu sırada Çağatay Aksu’nun kolunda boğuşma sırasında Şule Çet’in tırnaklarının izi vardı. Ancak doktorlar ve polislerin bunu görmeyip rapora işlemediği iddia edildi. En önemli deliller arasındaki bu durum gizlendi fakat sonraki süreçte açığa çıktı.
Şule Çet’in plazaya giriş görüntüleri de dosyaya girmiş ve bunlar medyaya yansımıştı. Çet ailesinin avukatı Umur Yıldırım, görüntülerde Çet’in elindeki poşette içki olduğunu ancak Çet’in ölümünün ardından polisin dairede yaptığı incelemede bu içki şişelerine rastlanmadığını belirtti. Şüpheli Aksu’nun Şule Çet ile birlikte içki içerkenki görüntülerini sosyal medyada paylaşmasına karşın olay sonrasında bu şişelerin olmayışı delil karartıldığını ortaya koydu.
Son olarak davayla ilgili şüphelileri aklamaya dönük hazırlanan Uzman Mütalaa Raporu’nda Şule Çet’i suçlayan skandal ifadeler yer aldı. Raporun istenme gerekçesi olarak Çet’in ‘majör depresif bozukluk’ tanısı aldığı ve ölümünde kullandığı ilacın etkisinin olup olmadığı gibi nedenler sıralandı. Uzman Doktor Mehmet Nuri Aydın imzasını taşıyan raporda, Prof. Dr. Şemsi Gök’ün Adli Tıp kitabından alındığı öne sürülen atıfta “Sarhoşluğa varacak kadar içki içen kimsenin bu sonuçları göze alacağı, yalnız bir erkeğin odasında içki içerek cinsel birilkteliği kabul etmiş sayılır” gibe ifadeler kullanıldı. Raporda yer alan ‘Majör Depresif Bozukluk’ tanısının alındığı ve ilaç kullanımının öne sürüldüğü reçete, iddianame hazırlandıktan hemen sonra dosyaya eklendi. Oysa savcılık kararı olmadan bu reçeteye ulaşılması sözkonusu değildi.