Öykü Arin’e geçen sene kasım ayında Juvenil Miyelomonositik Lösemi (JMML) teşhisi konulmuştu. ‘Öykü Arin’e Umut Ol’ kampanyasıyla Türkiye’nin dört bir yanından binlerce kişi bağış için başvurmuştu. Uygun donör bulunamayınca anne Eylem Şen Yazıcı’dan yarı uyumlu kök hücre nakli yapılmış, uyum sağlanamamıştı. Bunun üzerine baba Çağdaş Yazıcı’dan yarı uyumlu kök hücre nakli yapıldı.
4 yaşındaki Öykü Arin Yazıcı’ya, babasından alınan iliğin yüzde yüze yakın tuttuğu bildirildi. 74 gündür steril odada tutulan Öykü Arin, ilk defa dışarıya çıktı.
Bir haftalık kritik süreci atlatan minik Öykü Arin’in sağlık durumu hakkında Prof.Dr. Mehmet Akif Yeşilipek ve anne Eylem Şen Yazıcı açıklama yaptı.
Prof.Dr. Yeşilipek, “13’üncü günü geride bıraktık ve kemik iliğinin çalıştığını gördük. Alınan testlerde yüzde 100’e yakın babanın iliğinin çalıştığını tespit ettik. Öykü’nün genel durumu gayet iyi. Biz dün ilk kez kısa süreli izinli olarak dışarı çıkarttık. Henüz her şey bitmiş değil” diye konuştu.
Dikkatli olunulması gerektiğini dile getiren Prof.Dr. Yeşilipek, “Erken dönem ve ileri dönemde karşılaşılacak olumsuzluk olabilir. Bu yönüyle öyküyü bir süre yakın izleyeceğiz. Daha sonra evine göndereceğiz. Topluma karışması 6 ay ile 1 yıllık süreç gerekiyor. 1 yıl sonunda aşılarını sıfırdan yapacağız. Okul dahil topluluklara girebilir. Normal hayatını sürdürebilir. Birkaç gün içince taburcu edebiliriz” dedi.
ZORLU BİR SÜREÇ
Anne Eylem Şen Yazıcı ise, “Çok zorlu süreçti. Önemli kampanya yürüttük. 150 bin donöre ulaştık. Antalya’ya İzmir’den geldik. Geniş çaplı araştırma yaptık. Hem tedavi hem moral süreci önemliydi. 76 gün, bu gün ilk kez dışarı çıkabildi. Ama Öykü’nün ayağına dışarıyı getirdik. Milyonda görülen bir hastalıktı. Küçük olasılık dedikleri zaman tüylerim diken diken oluyordu. Öykü milyonda görülen bir hastalıkla mücadele ediyordu. Öykü’nün tek tedavi yolu ilik nakliydi. Kardeşi yoktu ve akraba dışı nakil gündemimize geldi. Uygun donörün olmadığı ortaya çıktı. Öykü Arin için, ‘Öykü Arin’e umut ol’ kampanyası başlattık. 150 bine yakın donöre ulaştık 2.5 ayda” ifadelerine yer verdi.
Eylem Şen Yazıcı, “Her dakika her saniye çocuğunun gözündeki ışıltıyı takiple geçiyor. Gece ve gündüzünüz kalmıyor. Birinci aşama iliğin tutma dönemi. İlk dönemi başardık ilik tuttu diyebiliriz. İkinci aşama ilik savaşı. İlik savaşının takip süreci devam edecek. Son aşama hastalığın geri gelip gelmeyeceğidir. 6 ay ve 1 yıl çok önemli. Küçük bir olasılık bile olsa milyonda bir hastalıkla Öykü Arin mücadele etti. Aile içi nakil yapamadık. Akraba dışı nakil sürecine girdik” ifadelerine yer verdi.
“ÜSTESİNDEN GELECEĞİNE İNANDIM“
Donör bekleyen bin 700 hasta için bağışın önemini vurgulayan Şen, “Kendi imkanlarımızla 2.5 ayda 150 bin kişiye ulaştık. Bir insan bir dünya demektir. Kampanyaya destek vermeye devam edin. Bizim bugün 76. günümüz. Umarım her şey çok iyi gidecek. Öykü Arin’e hastalığın tanı koyulması 7 ay sürdü. Benim için en zor süreç o süreçti. Benden başka kimse çocuğumun hastalığı olduğuna inanmıyordu. Bu hastalığın üstesinden geleceğine inandım. Onunla gurur duyuyorum. Bizi hiç üzmedi. 76 dünür kapalı ve kitaplarla çıkartmalarla kendisine yeni bir dünya oluşturdu. Yapacak çok şeyi var bu dünyada” diye konuştu.
“KORKUYORUM AMA MUTLUYUM”
Dışarı çıkma ihtimali olduğu zaman Öykü Arin’in tepkisini anlatan Eylem Şen Yazıcı, “Hastaneden çıkmak istedi. Gece uyandı saat 04.00 gibiydi. ‘Hastaneden eve gitmek istiyorum’ dedi. Ona güçlendirmek için hastanede olduğumuzu söyledik, hasta olduğunu söylemedik. Hastaneden çıkınca koşmaya başladı. Uzun uzun karıncaları inceledi, kuşlara baktı. Hayvanları çok seviyordu. Dışarı çıkabiliyor ama hayvan ve insanlara dokunabilmesi yasak. O an yaşadıklarım kelimelerle anlatılmaz. ‘İlik tuttu, dışarı çıkabilir, değerleri yükseliyor’ bunları öğrenmek ayrı bir sevinçti. Şu an sevinmeye korkuyorum ama çok mutluyum” dedi.