Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) ‘Ekonomi Buluşmaları’ kapsamında İMEAK (İstanbul ve Marmara, Ege, Akdeniz Karadeniz Bölgeleri) Deniz Ticaret Odası yönetimini ekonomi ve sektör basınıyla buluşturdu. Toplantının moderatörlüğünü EGD Başkanı Celal Toprak yaptı. Toplantıda konuşan İMEAK Deniz Ticaret Odası Başkanı Tamer Kıran, Türk denizcilik sektörünün tüm alt birimleri ile milli gelire katkısının 20-22 milyar dolara ulaştığını söyledi.
TÜRK FİLOSU DÜNYADA 15. SIRADA
2019 Ocak ayı verilerine göre uluslararası ticarette kullanılan 1000 groston ve üzeri gemilerden oluşan ve toplam dünya ticaretinin yüzde 83’ünü gerçekleştiren dünya filosunun 1,9 milyar DWT olduğunu söyleyen Kıran ‘Türk filosu 28,5 milyon DWT toplam kapasitesi ile dünya filosu listesinde 15. sırada’ dedi. Kıran konuşmasında şunları söyledi:
238 MİLYAR DOLARLIK YÜK TAŞINIYOR
Türkiye’nin dış ticaret yüklerinin yüzde 89’u deniz yoluyla taşınmaktadır. Bu oranı taşınan yükün değeri olarak ifade etmek gerekirse; ihracat ve ithalat hacmimizin yüzde 61’i (yaklaşık 238 milyar dolar) deniz yoluyla gerçekleştirilmektedir. Bu taşımanın yüzde 11’inin Türk bayraklı gemilerle yapılıyor.
2 MİLYAR DOLARLIK 11 ASKERİ PROJE VAR
Günümüzde Türk sivil tersanelerinde %70 lere varan yerlilik oranı ile Türk Deniz Kuvvetleri için çeşitli tipte ve tonajda askeri gemi inşa edilmektedir. Bazı askeri ve sahil güvenlik gemileri ile askeri deniz donanımları diğer ülkelere ihraç ediyoruz. İhracatımız 2018 yılında 990,5 milyon dolar olarak gerçekleşti. Yüzde 70’lere varan millilik oranı ile askeri projeler yapıyoruz. Kendi mühendislerimizin çizdiği projeler yürütülüyor. Şu an 2 milyar dolar değerinde 11 askeri projemiz devam ediyor.
GEMİ SİPARİŞİNDE 4’ÜNCÜ SIRADAYIZ
78 faal tersanemiz bulunmakta. Gemi inşa kapasitemiz bugün itibariyle 4,44 Milyon DWT’a ulaşmıştır. Türkiye, Şubat 2019 verilerine göre adet bazında çoğu römorkör olmak üzere 150 gemi ile dünya gemi siparişi sıralamasında 4. sırada yer alıyor. Türkiye’nin Norveç’e yönelik 600 milyon dolarlık ihracatının yüzde 50’si gemi inşasıdır.
DÜNYA ÇAPINDA ÇEVRE DOSTU TESİSLER
8 bin 333 km uzunluğundaki sahil şeridimizde 180 limanımız var. 2018 yılında, Türk limanlarında toplam 460 milyon ton yük elleçlenmiştir. Bunun 60 milyon tonu kabotaj taşımacılığı, 70 milyon tonu transit taşımacılık ve 330 milyon tonu da ithalat ve ihracat taşımacılığıdır. Ayrıca dünyada marka haline gelmiş yat inşa sektörüne sahibiz. Türkiye, 2019 yılı süper yat inşa projelerine göre, 3 bin metre toplam uzunluk ile süper yat inşa dünya sıralamasında 4. sırada yer alıyor. Gemi söküm sektörü, 1976 yılından beri İzmir/Aliağa bölgesinde faaliyet gösteriyor. Aliağa Gemi Söküm Tesisleri, dünya çapında çevre dostu tesisler olarak anılıyor.
DENİZ TURİZMİ GELİRİ 5.9 MİLYAR DOLAR
Deniz turizmi, toplam turizm döviz girdilerinin yüzde 20’sini oluşturuyor. Bu hesapla deniz turizmi gelirinin 2018 yılında 5,9 milyar dolar olduğunu tahmin ediyoruz. 2018 yılında, 247 kurvaziyer gemi ile 213 bin 771 yabancı yolcu limanlarımızı ziyaret etti. Özellikle İstanbul’daki kruvaziyer limanlarının 2020 yılından itibaren tedricen hizmete girmesiyle; bu rakamların çok daha yukarılara taşınacağı, şimdiden yapılan kontratlardan anlaşılıyor.
NAVLUN BİR ARMATÖRÜN KONTROL EDEMEDİĞİ YEGANE KONU
Navlun ( Dış ticarette bir yerden başka bir yere ulaştırmak için gemiye alınan eşyanın bütünü ve taşıyıcı tarafından, gemisinde taşınacak yük için istenen ücret) sorunu bir armatörün kontrol edemediği yegane konudur. Navlun dünyada meydana gelebilecek birçok olaydan etkilenebilecek bir unsur. Bu tamamen dünya gelişmelerine bağlı. 2016 yılında dünya ticaretinde oluşan daralma ve piyasaya giren gemi sayısındaki fazlalık ile en kötü dönem yaşandı. 2018 iyi gidiyor derken yıl sonuna doğru başlayan ticaret savaşları yine her şeyi değiştirdi. Ayrıca Çin dünya ekonomisinde deniz taşımacılığının en büyük aktörü. Çin’in adımları navlunu yükseltiyor ya da düşürüyor. Ben bu konuda tedbirli iyimser olmayı tercih ediyorum.
KABOTAJ HAKKININ DEĞERİ ANLAŞILMIYOR
Bir devletin, kendi limanları arasında deniz ticareti konusunda tanıdığı ayrıcalığa kabotaj adı verilir. Bu ayrıcalıktan yalnızca yurttaşlarının yararlanması, millî ekonomiye önemli bir katkı sağlar. Ülkemizde kabotaj hakkının değeri yeterince anlaşılmıyor, basında yağlı direkten bayrak alma gibi yarışmalar ile gündeme geliyor. Bizim basın aracılığıyla kamuoyunu daha çok bilgilendirmemiz lazım. Sektörün, çoğunlukla olumsuz haberlerle gündeme gelmesinden üzüntü duyuyoruz.