Duyuruda, koronavirüs salgınına ilişkin gelişmelere bağlı olarak küresel büyüme görünümündeki zayıflamanın derinleştiği, gelişmiş ve gelişmekte olan ülke merkez bankalarının genişleyici yönde adımlar atmaya devam ettiği belirtildi.
Salgın hastalığın sermaye akımları, finansal koşullar, dış ticaret ve emtia fiyatları kanalıyla oluşturmakta olduğu küresel etkilerin yakından takip edildiği vurgulanan duyuruda, ocak ve şubat aylarında finansal koşullardaki iyileşmenin de katkısıyla güçlü bir eğilim sergileyen iktisadi faaliyetin, koronavirüs salgınının dış ticaret, turizm ve iç talep üzerindeki etkilerine bağlı olarak mart ayı ortalarından itibaren zayıflamaya başladığı kaydedildi.
Duyuruda, şu değerlendirmelere yer verildi:
“Salgın hastalığa bağlı gelişmelerin Türkiye ekonomisi üzerindeki olumsuz etkilerinin sınırlandırılması açısından finansal piyasaların, kredi kanalının ve firmaların nakit akışının sağlıklı işleyişinin devamı büyük önem arz etmektedir. Bu çerçevede, yakın dönemde uygulamaya konulan parasal ve mali tedbirlerin ekonominin üretim potansiyelini destekleyerek finansal istikrara ve salgın sonrası toparlanmaya katkı yapacağı değerlendirilmektedir. Son dönemde belirgin bir iyileşme gösteren cari işlemler dengesinin, emtia fiyatları ve ithalatın sınırlayıcı etkisiyle yıl genelinde ılımlı bir seyir izleyeceği öngörülmektedir.”
“Yıl sonu enflasyon tahmini üzerindeki riskler aşağı yönlü”
Duyuruda, enflasyon beklentilerinin, iç talep koşulları ve üretici fiyatlarındaki gelişmelere bağlı olarak çekirdek enflasyon göstergelerinin eğilimlerinin ılımlı seyrettiği bildirildi.
Küresel gelişmeler paralelinde Türk lirasında gözlenen değer kaybına karşın başta ham petrol ve metal fiyatları olmak üzere uluslararası emtia fiyatlarındaki keskin düşüşün devamının enflasyon görünümünü olumlu etkilediği vurgulanan duyuruda, şunlar kaydedildi:
“Üretim ve satışlardaki düşüşe bağlı birim maliyet artışları takip edilmekle birlikte toplam talep koşullarının enflasyonu sınırlayıcı etkisinin arttığı tahmin edilmektedir. Bu gelişmeler doğrultusunda yıl sonu enflasyon tahmini üzerindeki risklerin aşağı yönlü olduğu değerlendirilmiştir. Bu çerçevede Kurul, politika faizinde 100 baz puan indirim yapılmasına karar vermiştir. Kurul, enflasyondaki düşüş sürecinin devamlılığının, ülke risk priminin gerilemesi, uzun vadeli faizlerin aşağı gelmesi ve ekonomideki toparlanmanın güç kazanması açısından büyük önem taşıdığını değerlendirmektedir. Enflasyondaki düşüşün hedeflenen patika ile uyumlu şekilde gerçekleşmesi için para politikasındaki temkinli duruşun sürdürülmesi gerekmektedir. Bu çerçevede, parasal duruş ana eğilime dair göstergeler dikkate alınarak enflasyondaki düşüşün sürekliliğini sağlayacak şekilde belirlenecektir. Merkez Bankası, fiyat istikrarı ve finansal istikrar amaçları doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edecektir.”
Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurul’un geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanan duyuruda, PPK toplantı özetinin 5 iş günü içinde yayımlanacağı bildirildi.