15 Temmuz 2016 hain darbe girişiminin sanıklarının yargılanmasına devam edildi.
FETÖ’nün Genel Kurmay Başkanlığı’ndaki eylemlerine ilişkin “yurtta sulh konseyi” üyelerinin de aralarında bulunduğu 224 kişi Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’nde yargılandı.
Duruşmada bütün sanıklar ve avukatları hazır olarak bulundu. Dün görülen celsede esasa ilişkin savunma yapan ve bugün de devam eden o dönemin Genelkurmay Başkanlığı Özel Kalem Müdürü eski kurmay albay Osman Kılıç, aleyhindeki kamera görüntülerini kabul etmedi. Kılıç, aynı zamanda sözde “Yurtta sulh konseyi” üyesi.
Kılıç, halk arasında patates hat olarak bilinen telefon görüşmelerini reddetti. Kılıç, “Yurtta sulh konseyi” olmakla suçlandığını belirtti ve söz konusu grup üyelerinin kimlerde oluştuğunun kanıtlanmadığını söyledi.
Hazırlanan iddianamede darbeci askerlerin 1960 senesinden esinlenildiğini söyleyen Kılıç, “1960’daki darbede konsey 27 kişiden oluşmuş olsaydı belki ben bugün yurtta sulh konseyi üyesi olarak savunma yapmak zorunda kalmayacaktım.” dedi.
Darbeciler arasında önemli bir görevi olmadığını ifade eden Kılıç, “Konsey üyesi olduğum iddia ediliyor ama darbede bana önemli bir görev verilmemiş. Darbenin başarılı olması halinde, ‘Hadi seninle işimiz bitti demişler’ yani. Soruyorum, bu hayatın olağan akışına uygun mu? En azından bir belediye başkanlığı görevi verilebilirdi bana.” şeklinde konuştu.
15 TEMMUZ AKŞAMI SEMİH TERZİ İLE GÖRÜŞMÜŞ
Kılıç, söz konusu konseyin üyeleri ile daha önce tanışmadığını hatta telefonla dahi irtibat kurmadığını belirtti. Konsey üyesi bazı isimleri ise iş dolayısıyla önceden tanıdığını ve örgütsel bir bağ olmadığını ifade etti.
Kılıç 15 Temmuz akşamı Semih Terzi ile telefon görüşmesi yaptıklarını Terzi’nin kendisine Genelkurmay Başkanı’nın yerini ve durumunu sorduğunu anlakttı.