51 Müslüman’ın camide katledildiği korkunç terör eylemi sonrası Yeni Zelanda Hükümeti tüm dünyaya ders olacak nitelikte dayanışma örneği sergilemişti. Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern ölenlerin yakınlarının acısını paylaşmış, tüm ülkede kadınlar başörtüsü örterken cuma namazı da tüm televizyonlarda canlı yayınlanmıştı. Bu sağduyunun tam tersi Avrupa’nın göbeğinde yaşandı.
GÜRÜLTÜ ÇIKARARAK NAMAZ KILINMASINI ÖNLEMEK İSTEDİLER
Saldırıyı protesto etmek için bir grup Müslüman Danimarka Parlamentosu önünde cuma namazı kılmak istedi. Ancak aşırı sağcı bir grup namazı provoke etti. İsrail bayrağı taşıyan grup önce havalı kornalarla gürültü çıkararak namazın kılınmasını önlemek istedi. Ancak bunu başaramadılar.
İSLAM DÜŞMANI VE GÖÇMEN KARŞITI OLARAK BİLİNİYOR
Bu sırad asahneye aşırı sağcı Sıkı Yön (Stram Kurs) lideri Rasmus Paludan çıktı. İslam düşmanlığını ve göçmen karşıtlığını her seferinde dile getiren bu kez sınırı aşarak Kuran-ı Kerim’i yaktı.
MÜSLÜMANLAR’I TAHRİK ETMEK İÇİN HER ŞEYİ YAPTILAR
Cuma namazının kılındığı meydanın yüz metre yakınında iğrenç bir provokasyona imza atan faşisti polis namaz kılanların yanına yaklaştırmadı ancak hiçbir müdahalede de bulunmadı. Bu sırada Danimarka Halk Partisi’nin milletvekili olan aşırı sağcı Martin Henriksen de Müslümanlar’ı tahrik etmek için elinden geleni yaptı.
ALANDA DOLAŞARAK NAMAZ KILANLARA HAKARET ETTİ
Cuma namazının kılındığı alanda dolaşarak Müslümanlar’a sözlü tacizde bulunan ve hakaret eden Henriksen’e de polis hiçbir müdahalede bulunmadı. Faşistlerin iğrenç provokasyonunu izlemekle yetinen Danimarka polisi ise 6 kişinin gözaltına alındığını duyurmakla yetindi.