Resmi ziyaret kapsamında Ankara’da temaslarda bulunan İspanya Dışişleri, Avrupa Birliği (AB) ve İş Birliği Bakanı Arancha Gonzalez Laya, ziyaretini, ikili ilişkileri ve bölgesel konuları değerlendirdi.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) sürecinde Avrupa Birliği (AB) dışına ilk resmi yurt dışı ziyaretini Türkiye’ye yaptığını belirten Laya, “(İspanya’daki Kovid-19 kısıtlamalarının ardından ziyaretlere) Türkiye ile başlamak istedim. Çünkü Dışişleri Bakanı (Mevlüt) Çavuşoğlu’na sözüm vardı. Salgın sürecinde kendisiyle sıklıkla telefonda görüştük ve tıbbi yardımlar, vatandaşların ülkelerine dönüşü ile Doğu Akdeniz, Libya ve Suriye gibi bölgesel gelişmeleri değerlendirdik. Kendisini Ankara’da ziyaret edeceğime dair söz vermiştim ve işte buradayım.” diye konuştu.
İspanya Dışişleri Bakanı Laya, Türkiye’ye her gelişinde karşılaştığı misafirperverlikten ötürü minnettar olduğunu belirterek ikili ilişkilerin odakta olduğu temasları sırasında Çavuşoğlu ile ekonomi ve yatırım konularını ele aldıklarını da belirtti.
Görüşmelerde, ikili ve bölgesel konuların yanı sıra Türkiye- AB ilişkilerinin de gündeme geldiğini ifade eden Laya, “Bu önemliydi çünkü (ilişkilerde) tansiyonun yükseldiği zamanlar oldu. Tansiyon yükseldiğinde ise oturup konuşmak, diyaloğu sürdürmek ve birbirini anlamak, hatta mümkünse, ülkeler arasında var olan görüş ayrılıklarını aşmak için barışçıl bir yolla kanal açmayı denemek iyidir. Burada yapmak istediklerimin bir kısmı da buydu. Bakan Çavuşoğlu’na, bana karşı, benim de kendisine olduğum gibi açık ve dürüst olduğu için teşekkür ederim.” ifadelerini kullandı.
“Toplumlarımızın temaslarını derinleştirmeliyiz”
Laya, iki ülke halkları arasındaki ilişkiye dair, “Birbirimizi çok daha iyi tanıyabilirdik. Bu da daha çok temas kurmayı gerektiriyor. Bu temaslar, kültür, spor düzeyinde olabilir. Biliyorum ki Türkiye de İspanya da futbolu seven ülkeler.” dedi.
Bu temas ve diyaloğun, iki ülkenin düşünce kuruluşları, gazetecileri, öğrencileri ve iş insanlarıyla kurulması gerektiğini vurgulayan Laya, “Yapmamız gereken, toplumlarımızın temaslarını derinleştirmek. Bunu insandan insana iletişim diye adlandırıyoruz. Çünkü bu, günün sonunda birbirimizi daha iyi tanıyacağımıza dair tek garanti. Birbirimizi tanıdığımızda ise ilişkiler çok daha pürüzsüz olur. Güçlükler çıksa bile üstesinden gelmek daha kolay olur. Çünkü karşı tarafın arzu ve özlemlerini çok daha iyi anlarız.” değerlendirmesinde bulundu.
“Müttefikler dosttan da ötedir”
Laya, “Türkiye’nin, AB ile ayrıcalıklı bağları olan ancak Avrupa tarafından endişeyle izlenen bir NATO ortağı olduğu” yönündeki değerlendirmelerine açıklık getirerek “Türkiye sadece bir ortak değil, Türkiye bir NATO müttefikidir. Sadece dost değiliz. NATO’da dostlarınız olmaz, müttefikleriniz olur ki bu dosttan da ötedir.” dedi.
Müttefiklerin, kendi güvenlikleri gibi önemli konuları birbiriyle paylaşacak kadar yakın olduklarına işaret eden Laya, “İspanya da Türkiye ile bunu paylaşıyor. Füze bataryalarını paylaşıyor. Bu ülkeye, üçüncü ülkelere karşı güvenliğini korumak için yardımcı oluyoruz. Bu, Türkiye gibi NATO üyesi olan İspanya’nın, Türkiye ile ilişkilerinin düzeyinin göstergesidir.” diye konuştu.
Çavuşoğlu ile görüşmelerinde, Doğu Akdeniz, Libya, göç gibi konularda Türkiye ile aynı hedefleri ve zorlukları paylaştıklarını ancak Türkiye’nin bu konularda attığı bazı adımlardan Avrupa tarafının bazı endişelerini de kendisine ilettiğini söyleyen Laya, şunları kaydetti:
“Eminim Türkiye’nin de Avrupa’nın attığı adımlara ilişkin bazı hassasiyetleri var. Bu yüzden, bu bir ‘ithamda bulunma oyunu’ değil, ‘karşı tarafın bakış açısını anlama oyunu’. Ancak karşı tarafı anladığınızda, dinlediğinizde ileriye dönük bir yol bulabilirsiniz. Ankara’ya Türk yetkililerle görüşmeye gelmemin nedenlerinden biri de buydu.”