KKTC’nin 5. Cumhurbaşkanı seçilen Tatar, Cumhurbaşkanlığı’nda gerçekleştirilen törende, görevi 4. KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’dan devraldı.
Törene, Tatar ile Akıncı’nın yanı sıra, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Teberrüken Uluçay, bakanlar, milletvekilleri, Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, KKTC’nin 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, 3. Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Sezai Öztürk, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Zorlu Topaloğlu, Ersin Tatar’ın babası Rüstem Tatar, eşi Sibel Tatar ve kızları ile diğer davetliler katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan tören, Tatar ve Akıncı’nın biyografilerinin okunmasıyla devam etti.
Cumhurbaşkanı Tatar, burada yaptığı konuşmada, özgür iradesiyle yaşamının en anlamlı ve yüce görevini kendisine veren Kıbrıs Türk halkının önünde bir kez daha saygıyla eğildiğini kaydetti.
4. Cumhurbaşkanı Akıncı’ya yaptığı hizmetlerden ötürü teşekkür eden Tatar, “Doğu Akdeniz’de ve dünyada önemli gelişmelerin yaşandığı bir dönemde üstlendiğim bu görevin onurlu olduğu kadar, sorumluluk gerektirdiğinin de bilincindeyim. Bizler, en büyük gücümüzün, demokratik parlamenter sistemimiz, halkımız, devletimiz ve ana vatanımız Türkiye Cumhuriyeti olduğunun farkındayız. Hedefimiz Kıbrıs Türk halkının birlik ve beraberliğini en üst düzeye çıkartmaktır. Hemen çalışmalara başlıyoruz.” dedi.
Tatar, parlamento ve hükümetle istişare ederek Ulusal Danışma Konseyi’ni mutlaka yaşama geçireceklerini kaydederek, “Ulusal Kıbrıs davamızın müşterek olduğunun bilinciyle kardeş Türkiye Cumhuriyeti devlet ve hükümet yetkilileriyle uyum içinde hareket edeceğiz.” diye konuştu.
“Kıbrıs Türk halkı asla saldırgan taraf olmamıştır”
Gerek görüşmeci heyetinin belirlenmesinde gerek diğer ekiplerin oluşturulmasında halkın değerlerinden azami oranda yararlanma konusunda kararlılı olduklarını aktaran Tatar, Cumhurbaşkanlığının kapılarının her zaman halka açık olacağını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Tatar, şöyle devam etti:
“Üzerimizdeki izolasyon ve kısıtlamaların yarattığı prangalardan kurtulmak, başlıca hedeflerimiz arasında olacaktır. Tarihi gerçekler ortadadır. Kıbrıs Türk halkı asla saldırgan taraf olmamış, Kıbrıs Rumlarının Ada’da eşit hak sahibi olduğunu inkar etmemiştir. Ama onlar bizim eşit hak sahibi oluğumuzu inkar ediyor. Bu yanlış, Kıbrıs konusundaki çözümsüzlüğün esas sebebidir. İnanıyorum ki geç de olsa, Avrupa Birliği ve dünya bu gerçeği mutlaka görecektir.”
Tatar, Kıbrıs Türk halkının bugüne kadar hep uzlaşıdan ve anlaşmadan yana tavır koyduğunu ancak Rum komşularından olumlu yanıt alamadığının altını çizerek, “Uzun yıllardır Birleşmiş Milletler gözetiminde sürdürülen görüşmelerde bir sonuca ulaşılamamışsa, bunun sorumlusu Kıbrıs Türk tarafı değildir. 2017 yılının Temmuz ayında Crans-Montana’da sona eren süreç bunun en son kanıtıdır. Kıbrıs Türk tarafı ortaya çıkan uzlaşı fırsatlarına olumlu yaklaşmasına rağmen, Rum kesimi hep maksimalist davranmış ve uzlaşıyı reddeden taraf olmuştur.” dedi.
Halk olarak Kıbrıs meselesinin artık bir neticeye bağlanmasından yana olduklarını vurgulayan Tatar, arzularının en kısa sürede bu zeminde kalıcı ve adil bir çözüme ulaşmak olduğunu söyledi.
“BM ile garantör ülkeler artık üzerlerine düşeni yapmalı”
Tatar, ilk etapta BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e görüşlerini açık bir şekilde bildireceğini söyleyerek, “Türkiye’nin ortaya koyduğu beşli konferans fikrine egemen eşitlik temelinde iki devletli çözümün görüşme masasına gelmesi ve bir anlaşmanın mümkün olup olamayacağının belirlenmesi açısından son derece sıcak bakıyorum. BM ile garantör ülkeler İngiltere ve Yunanistan artık üzerlerine düşeni yapmalı ve Kıbrıs konusunun adil, yaşayabilir bir sonuca bağlanması için Rum tarafını doğruya yönlendirilmelidir.” ifadelerini kullandı.
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne de çağrıda bulunan Tatar, Rum lider Nikos Anastasiadis’in, iyi niyetle ve gerekli siyasi iradeyle beşli konferansa gelmesi halinde, görüşmelerin olumlu sonuç vermemesi için bir neden olmadığını sözlerine ekledi.
Tatar, “Önümüzde duran hidrokarbonlar konusu bu bağlamda Kıbrıs Rum tarafı için bir samimiyet testidir. Kendilerine bu konuda Kıbrıs Türk tarafınca sunulan ortak bir komite kurulması önerilerimiz hala masadadır. Daha fazla gecikmeden bu önerileri bir fırsat olarak değerlendirmelerini bekliyoruz.” diye konuştu.
“Gönül huzuru içinde ayrılıyorum”
4. Cumhurbaşkanı Akıncı ise yaptığı veda konuşmasında, Tatar’a başarılar diledi.
Akıncı, “Bugün geride kalan görev yıllarıma bakarak buradan kendi açımdan gönül huzuru içinde ayrılıyorum.” açıklamasında bulundu.
Bütün siyasi yaşamında olduğu gibi cumhurbaşkanlığı görevi boyunca da barışa, demokrasiye ve toplumsal çıkarlara uygun hizmet etmeyi ilke edindiğini belirten Akıncı, “Bizi biz yapan toplumsal değerlere sahip çıkmaya, çağdaş ve laik yapımızı güçlendirmeye, demokratik ve çoğulcu anlayışımıza uygun davranmaya özen gösterdim.” diye konuştu.
Akıncı, aktif siyasi hayatının sonuna gelmiş olsa da. bu toplumun bir bireyi olarak toplumsal kaygılarla hareket etmekten geri durmayacağını da sözlerine ekledi.
Cumhurbaşkanı Tatar, daha sonra tebrikleri kabul etti.
Öte yandan, salgın dolayısıyla tören sırasında maske kullanımı ve sosyal mesafe kurallarına dikkat edildi.