Köy Okulu hayaldi, gerçek oldu

Mardin'in Mazıdağ ilçesinin Ürünlü köyünde öğretmenlik yapan Gülbin Tunç: "Bu meslek benim hayalimdi. Küçük köy okullarında öğretmenlik yapmak eğitim fakültesine adım atan herkesin hayalidir." dedi. Her çocuğun özel olduğunu söyleyen Tunç, köy okullarında okuyan çocukların hayatlarına dokunabilmenin kendisini heyecanlandırdığını belirtti.

Mardin’in Mazıdağ ilçesinin Ürünlü köyünde öğretmenlik yapan Gülbin Tunç: “Bu meslek benim hayalimdi. Küçük köy okullarında öğretmenlik yapmak eğitim fakültesine adım atan herkesin hayalidir.” dedi. Her çocuğun özel olduğunu söyleyen Tunç, köy okullarında okuyan çocukların hayatlarına dokunabilmenin kendisini heyecanlandırdığını belirtti.

Köy okulları toplumun görmezden geldiği ve eğitim haklarında eşitsizliğin yaşandığı yerlerdir. Ana sınıfı öğretmeni olan Gülbin Tunç, Ürünlü köyünde sözleşmeli öğretmenlik yapıyor. Her gün okula gitmek için uzun bir yol katettiğini söyleyen Tunç:” Memur bir ailenin çocuğu olduğumdan çok sık şehir değiştirmek durumunda kaldım. Ülkenin en batısını da en doğusunu da görebilme şansım olduğundan kültür çatışması yaşamadım.” dedi. Zamanının büyük bölümünü öğrencilere ve STK’lara ayırdığını aktaran Tunç, birçok STK’da gönüllü olarak köy okulu projeleri gerçekleştirdiğine değindi.

Her gün 15 kilometre yol

Ürünlü köyü ile ilçe merkezi arasındaki mesafenin 15 kilometre olduğunu ve devletin de araç konusunda bir desteğinin bulunmadığını aktaran Tunç:” Yolların bozuk olmasından dolayı servis şoförleri normal ücretin üstünde bir ücret talep ediyorlar. Bu ücretin yanında belli sayıda öğretmen olmayınca okula ulaşım sağlanamıyor.” dedi. Tunç konuşmasına şöyle devam etti: “Ulaşım gün geçtikçe ciddi bir sorun olmaya başlıyor. Özellikle kadın öğretmenler olarak bu konu da güvenli yollar kullanmak zorundayız.”

 

Köy hayatı zorluklarla dolu bir yaşam

Toplumun köy ve köy yaşamı hakkında sürekli olarak güzellemeler yaptığını ancak büyük bir kısmının köy yaşamı hakkında hiçbir bilgisi olmadığını söyleyen Tunç: “Köy olanakları kısıtlı, zorluklarla dolu bir yaşam. Güç bir mücadeleyi gerektirdiğinden, oradaki halk da sabırlı ve güçlü oluyor. Olanak yetersizliği çözülmedikçe eğitimde eşitlik söz konusu olmayacaktır. “dedi. Yaşadığımız pandemi döneminde uzaktan eğitim alan öğrenciler arasında da en çok mağduriyet yaşayan kesimin köy okullarında okuyan ve eğitimden uzak kalan öğrenciler olduğunu belirtti.

 

İnternet sorunun yanı sıra birçok evde birden fazla öğrenci olduğundan evde varsa da elektronik cihazların yetişmediğini ve eğitimlerinden geri kaldığına da değinen Tunç: “Devlet bu konuda her köyde geçici EBA merkezleri oluşturabilir. Ve böylece her çocuk saatinde gelip dersine girme şansı yakalar.” önerisinde bulundu. Tunç, köylerde yaşayan insanların artık eğitimin ve okumanın öneminin farkında olduğunu belirtirken aynı zamanda eğitimin dezavantajlarını yok edebilmek için köy halkına öğüt vermek yerine, toplumun geneline öğüt verilmesi gerektiğini söyledi.

 

Türkiye geneli proje hepimizin hayali

Köy okullarında internetin çekmemesi ve birçok ailenin teknolojiden geri kalması sebebiyle bir proje hayalleri olduklarını belirten Tunç, internet alt yapılarını geliştirerek devlet ya da sponsorlar aracılığıyla her köyün merkezi noktasına internet merkezi kurulabileceğini anlattı. Eğitimin dışında, çocuklara köy hayatından daha farklı hayatlar olduğunu gösterecek çeşitli faaliyetlerde bulunulması gerektiğini de vurguladı.

Sevgi bağı iyileştirir

Çocukların sokaklardan ve evdeki işlerden ayrı bir hayat kurması ve sevgi bağını öğrenebilmesi için asıl görevin öğretmenlere düştüğünü belirtti. Çocuklar okulu sevdikten sonra başarılı olduğu alanları bulup bu konuda destek verilip başarı hissinin oluşturulması gerektiğini de hatırlattı. Tunç:” İşin özü sevgi bağı kurmakta, bunun sonrasında ise onlara her şeyi başaracaklarına inandırmakta, ki başarıyorlar da.” dedi.

 

Haber: ESMA ERİSK/Atatürk Üniversitesi öğrencisi

Exit mobile version