Ali Koç: Ataman’ın özür beklemesi arsızlıktır!

ali koç-ergin ataman

ali koç-ergin ataman

                                         IHAAW124828-SPO/21-05-201

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, İspanya’daki Final Four finalinde ‘Mola alsana, mola alsana’ diye tezahürat yapan Efes Pilsen koçu Ergin Ataman’ın sarı lacivertli taraftarlara küfür etmesine çok sert tepki gösterdi. Ataman’ın ‘Özür bekliyorum’ sözlerini ‘arsızlık’ olarak niteleyen Fenerbahçe Başkanı şunları söyledi:

OBRADOVİC VE OYUNCULARIMIZI KUTLUYORUM

Kupayı getiremediğimiz için üzgünüz ama Türk basketbolu açısından son derece gurur verici. Tarihimizde ilk defa iki Türk takımı olarak final-four’a katıldık ve ülkemizi temsil ettik. Dolayısıyla Türk basketbolunu bir kere daha tebrik etmek, kutlamak ve geldiği seviyeyi görmek lazım. Fenerbahçe olarak 5 defa üst üste final-four’a kaldık, büyük bir başarı ama kupayı getiremedik. O yüzden ne yazık ki çok üzgünüz. Basketbolda talihsizlikler, şansızlıklar son 1,5-2 aylık süreçte bizi buldu. Biliyorsunuz, 2 ayrı rekorlar geldik; iç sahada 15’te 15 ve EuroLeague tarihinin en çok galibiyetle gelen takımı olduk ve ikisi de daha önce yapılmamıştı. Farklı bir sonuç bekliyorduk ama çok büyük talihsizlikler, sakatlıklar yakamızı bırakmadı. O yüzden kupayı getiremedik ama Obradovic’i, oyuncularımızı, tüm ekibi tebrik ediyorum, başarılarının devamını biliyorum. İnşallah seneye 6.kez mümkünse de bir Türk takımıyla Efes’le buraya katılmak istiyoruz. Kupayı getirmek istiyoruz. Efes’e de parantez açmak istiyorum. Bu sene müthiş bir performans sergilediler. Hak ettiler, hak ederek buraya geldiler. İkinci oldular. Ülkemize ikinciliği getirdiler. Onları da cani gönülden tebrik ediyorum. Başarılarının devamını diliyorum.

ÇOĞUNLUK ANADOLU EFES’İ DESTEKLEDİ

Final Four finalinde Anadolu Efes ile CSKA Moskova arasında oynanan karşılaşmanın son bölümünde Fenerbahçeli taraftarlarla Ergin Ataman arasında bazı olaylar yaşandı. Kısa da olsa bu olayların ele alınış şekli, yansıtılması maçın önüne geçiyor. Bu açıklamaları yapmak zorunda kalmaktan üzüntü duyuyorum. Zira üçüncü bir ülkede iki Türk takım arasında yaşanan olaylar olmasa daha iyi olurdu, keşke olmasaydı diyorum. Üzüntü verici diyorum. Ama olayların bir de gerçek bir şekilde anlatılması, doğrularıyla anlatılması gerektiğini, kamuoyunun bunların bilmesi gerektiğini önemli bulduğum için birkaç kelime etmek istiyorum. Fenerbahçe taraftarı, Real Madrid ile oynadığımız 3.’lük-4’.lük maçından sonra salonu terk etmedi. Çok büyük çoğunluğu Anadolu Efes’i gönülden ve samimi bir şekilde maç sonuna kadar destekledi. Desteklemeyenler de köstek olmadılar, seslerini çıkarmadılar.

ATAMAN TRİBÜNLERE DÖNÜP KÜFRETTİ

Ta ki maçın bitmesine 20-25 saniye kala maçın skoru kesinleştikten sonra geçmişte yaşanan olaylar ve husumetlerden dolayı Fenerbahçe taraftarı Efes’in koçu Ergin Ataman’a ‘mola alsana mola alsana’ şeklinde tezahüratta bulundu. Zaten işin boyutu da burada değişti. Zira bu tezahüratlar üzerine Ergin Ataman, bir kez değil iki kez, bilinçli bir şekilde önce bir tribüne, sonra başka bir tribüne dönerek çok ağır küfürler etmiştir. Nitekim ekrana da yansıdı. Net bir şekilde görünüyor. Sadece ağız okumayla değil, salonda parkeye yakın taraftarlar da bunu duydular ve işin boyutu orada değişti. Parkede kalan taraftarlar tepki verdiler, iş bazı yerlerde fiziki boyuta geldi. Bizler de doğal olarak onları ayırmak için görevlilere yardımcı olmaya çalıştık. Çok şükür bundan daha büyümedi. Ancak dediğim gibi keşke olmasaydı.

TARAFTARA KÜFÜR EDİLEMEZ

Öncelikle şunu söylemek istiyorum; değil Fenerbahçe taraftarına, hiçbir camianın taraftarına küfür edilmez, edilmemelidir. Çok büyük saygısızlık. Hele ki bir spor adamının bunu yapması kabul edilemez. Şimdi maç sonrası yorumlarına gelmeden önce de şunu ifade etmek istiyorum; ülkemizde iki tip spor adamı var. Biri, camialar arası gerginlikleri, hassasiyetleri, geçmiş olayları bir yere koyarak centilmenlik ruhu ile fair-play çerçevesinde dış etkenlerden etkilenmeden işini yapmaya çalışan yöneticiler, sporcular ve teknik adamlar vardır. Bir de öyle tipler vardır ki ve ne yazık ki istenilenden daha fazladırlar. Camialar arasındaki gerginlikleri, olayları, hassasiyetleri, dengeleri kullanarak maçlarda gerginlik oluşturma, toplum psikolojisine oynayarak gerginlik meydana getirme, bunu rekabetin bir parçası yapma hatta rekabet avantajı olarak görürler. Bunları yaparlar. Ondan sonra da maçtan sonra kendileri için mağduriyet oluşturmaya çalışırlar. Ne yazık ki bu hoca, ikinci tarif ettiğim spor adamları tanımına girmektedir.

FAİR PLAY’DEN EN SON BAHSEDECEK KİŞİ

Bunu üzülerek söylüyorum. Fenerbahçe Spor Kulübü ile geçmişte çalıştığı kulüplerde yaşanan pek çok olay söz konusudur. Bu olaydan dolayı da Fenerbahçelilerin bu kişiye karşı bakış açısı farklıdır. Maçtan sonra açıklamalar yapmış ve kendisine edilen hakaretlerden, küfürlerden, fair-play’den bahsetmiş ve özür beklediğini söylemiş. Biz, Fenerbahçe Spor Kulübü olarak Efes’e maç boyunca verdiğimiz destek için teşekkür beklerken işin bu boyuta gelmesi üzücü. Kendisine küfür edilmedi, ‘mola alsana, mola alsana’ dendi. Kendisi küfürle karşılık verdikten sonra sahaya yakın tribünlerde olaylar yaşandı. Ondan sonra kendisine münferit küfürler edildiyse bilemem ama yumurta tavuk meselesi kendisi. Kendisi olayların fitilini ateşledi. Hal böyle iken ‘bana ağır hakaretler, küfürler edildi’ diye mağduriyet oluşturmak demin tarif ettiğim spor adamı profiline uyan bir yaklaşımdır. Kendisinin geçmiş vukuatlarına baktığımız zaman da fair-play’den bahsedecek en son kişidir. En azından Fenerbahçe ile arasında yaşanan müsabakalarda fair play’den bahsedecek en son kişidir. Özür beklemek de işin arsızlık boyutudur. Dolayısıyla geçmişte yaşadığı bu gayri samimi yaklaşımı, tiyatrovari hareketleri, toplum psikolojisine oynamaları ve gerginlik meydana getirmeleri, işi bu noktaya getirmiştir.

BİZİM EFES’LE HİÇBİR SIKINTIMIZ YOK

Görüyorum ki çok da iyi niyetli olduğunuz zaman insanlar üstünüze çıkabiliyor. Önümüzde play-off serisi var. Biz oraya gideceğiz, onlar buraya gelecek. Bu iki dost kulüp arasında olayları daha fazla germemek lazım. Aynaya bakıp kendisine bir çeki düzen versin. Bu şekilde giderse taraftarları, ne emniyet güçleri ne de bizler yönetemeyiz. İki yanlış da bir doğru yapmıyor. Taraftarın da yaptığı doğru olmaz ama demek istediğim; o işine baksın ve spor adamı olsun, centilmenlik ve fair-play ruhuyla işini görsün. Aynı bizim hocamız gibi. Efes’e gelince bizim Fenerbahçe Spor Kulübü olarak onlarla hiçbir sıkıntımız yoktur. Efes’in Türk basketboluna onlarca yıldır yaptığı yatırımlar ve getirdiği başarılar ortadadır. Dolayısıyla Fenerbahçe Spor Kulübü’nün, Efes’e saygıdan ve sevgiden başka hiçbir duygusu olamaz. Bu nedenle Efes gibi bir kulüple bu hoca yüzünden sıkıntılar yaşamaktan dolayı üzülüyorum. Onların ikinciliğini tekrar tebrik ediyorum ve başarılarının devamını diliyorum

Exit mobile version