Demirören ve Kalyoncu ailelerinin 13 Nisan akşamı Çırağan Sarayı’ndaki düğününe başta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere siyaset, medya, spor ve sanat camialarından isimler katılmıştı. Çırağan’ın önündeki yol güvenlik gerekçesiyle trafiğe kapatılmıştı. Avukat Sertuğ Sürenoğlu trafiğin kapanması nedeniyle yolda kalan otobüsten inerek yaya halde yürümeye devam etmiş ve polise, “Bir düğün için yol kapanır mı” sorusunu yöneltmişti. Cumhurbaşkanlığı yakın koruma ekiplerinin avukat Sürenoğlu’nu gözaltına alıp darp ettiği iddia edilmişti. Daha sonra polise teslim edilen Sürenoğlu, mahkemeye sevk edilmiş ve ev hapsine mahkum edilmişti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı darp iddialarının soruşturulduğunu duyurmuştu.
BAKANLIK SORUŞTURMAYI DÜŞÜRDÜ
Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Beştepe’de görüşen Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, Adalet Bakanlığı’nın dava açılmasına izin vermeyerek avukat Sertuğ Sürenoğlu hakkındaki soruşturmayı düşürdüğünü duyurdu. Feyzioğlu, Sürenoğlu’na yönelik ev hapsinin de kaldırıldığını belirtti.
Bir müjde daha… Bugün ev hapsi kaldırılan Av. Sertuğ Sürenoğlu hakkında Cumhurbaşkanına hakaretten açılan soruşturmada, Adalet Bakanlığı dava açılmasına izin vermeyerek Av. Sertuğ Sürenoğlu hakkındaki soruşturmayı düşürdü.
— Metin Feyzioğlu (@metinfeyzioglu) 16 Mayıs 2019
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan avukata darp açıklaması HABERİ
Sürenoğlu, savcılık ifadesinde şunları söylemişti:
Dün belediye otobüsü ile Yeniköy’den Beşiktaş’a gidiyordum. Ortaköy’de trafik durdu. Yarım saat kadar trafik hiç kıpırdamayınca herkes otobüsten inmeye başladı. Ben de Ortaköy’den Beşiktaş’a yürümeye koyuldum. Trafik hala açılmamıştı. Birkaç polise sorduğumda düğün olduğu için trafiğin tıkandığını söylediler. Yol boyunca gördüğüm araçlarda Türkiye Futbol Federasyonu (TFF)’nin amblemlerini gördüm ancak Cumhurbaşkanlığı forsu hiçbir araçta yoktu. Yine denk gelen bir polise ‘bir düğün için yol kapanır mı’ diye sordum. Ancak bu sırada polisin yakınında Cumhurbaşkanlığı yakın koruma ekibinden polisler de varmış. Beni önce dışarıda darp ettiler. Daha sonra büyük bir polis aracına koyup Çırağan Sarayına götürdüler.
Bu darpın etkisiyle bana olay tutanağı imzalatıldı. İmza atmasaydım şiddet daha fazla devam edecekti. Bu olaylar sırasında ters kelepçe uygulandı, gözlerim de bağlandı. Hiçbir şekilde hakaret etmedim. Suçlamayı kabul etmiyorum. O civarda Cumhurbaşkanı’nın olduğunu dahi bilmiyordum. Neticede avukatım. Bilsem niye Cumhurbaşkanı’na hakaret edeyim. Böyle bir şey sözkonusu değildir. Olaya tüm bunlar önünde gerçekleştiği için Midyeci Ahmet, işyerindeki müşteriler ve çalışanlar tanıktır.