Suriye’de DEAŞ’a katılan ve terörist eşleri çatışmalarda öldükten sonra buradan kaçan Houda Z, Malika B. ve Fatıha T. ile onlara Türkiye’de yardım ve yataklıkta bulunan Kazım A, Bursa Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından gözaltına alınmıştı. Fransa vatandaşı olan 3 kadın ayrıca Interpol tarafından mavi ve kırmızı bültenle aranıyordu. Operasyonla yakalanan kadınlar çıkarıldıkları mahkemece tutuklanmıştı.
Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı, kadınlar hakkında DEAŞ terör örgütüne üye olmak ve resmi belgede sahtecilik yapmak suçlarından iddianame hazırlamıştı.
SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİLER
Tutuklu sanıklar Houda Z, Malika B, Fatıha T. ve Kazım A’nın Bursa 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde çıktığı duruşmanın ilk celsesi görüldü. Kadınlar kendilerine istinat edilen suçlamaları kabul etmedi.
Öte yandan DEAŞ’lı kadınlara yardım ve yataklık yapmakla suçlanan Kazım A. ise savunma yapmadı ve susma hakkını kullandı.
TAHLİYE EDİLDİLER
Sanıkların savunmalarını dinleyen mahkeme heyeti ara kararını açıkladı.
DAEŞ şüphelileri Houda Z, Malika B. ve Fatıha T. hakkında il dışına ve yurt dışına çıkış yasağı koyan mahkeme ve sanıkları 15 günde bir en yakın karakola imza verme şartıyla tahliye etti. Kazım A’nın ise tutukluluk halinin devamına karar verildi.
YERLERİNİ MİT TESPİT ETTİ
Milli İstihbarat Teşkilatı, Suriye’de DEAŞ terör örgütü için faaliyet yürüten bazı kişilerin Bursa’nın Mudanya ilçesindeki bir evde saklandığını tespit etmişti. Bursa İl Emniyet Müdürlüğü, istihbarat üzerine harekete geçmiş ve operasyon başlatılmıştı.
Operasyondan sonra DEAŞ şüphelisi kadınların Interpol tarafından mavi ve kırmızı bültenlerle arandığı ortaya çıkmıştı. Ayrıca kadınların üzerinde sahte yabancı tanıtma belgesi bulunmuştu.
DEAŞ’LI KADINLAR İÇİN ‘DULLAR VAKFI’ KURULMUŞ
Houda Z. ifadesinde neden Türkiye’ye kaçtıklarını şu ifadelerle anlatmıştı:
DEAŞ’ın kurallarına göre, 3 çocuğu olan kadınlar bir eve yerleştiriliyor. Benim param vardı. Çocuklarımla birlikte kaçmak istedim. Bir kaçakçı ile anlaştım kandırıldım. Daha sonra DEAŞ tarafından Rakka’da ‘Dullar Vakfı’ kuruldu. Esad askerleri gelince vakfı Meyadin’e taşıdılar. Ben de burada kaldım. Bu vakfın İnterneti vardı. İnternet üzerinden eşimin kardeşinin eşine ulaştım. Ondan güvenilir bir insan kaçakçısı bulmasını istedim. Buldu ve ben de insan kaçakçısına 6 bin 400 dolar vererek Türkiye’ye kaçtım.