Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Türkiye Maarif Vakfının ülke temsilcilerine, “FETÖ’nün bütün dünyada, içeride ve dışarıda akıttığı zehrin panzehiri sizlersiniz. Bu zehir, sadece Türkiye’de ve Türkiye’ye karşı bir zehir değil aslında. Hangi ülkede faaliyet gösteriyorlarsa, faaliyet gösterdikleri ülkelere karşı bu zehir akıtılmaktaydı. Şu anda faaliyet gösterdikleri yerlerde de ne yazık ki hala bu zehri akıtmaya devam ediyorlar.” diye seslendi.
Oktay, Türkiye Maarif Vakfı tarafından düzenlenen “8. Ülke Temsilcileri İstişare Toplantısı”ndaki konuşmasında, Türkiye’nin bulunduğu coğrafyanın yüzyıllardır farklı kültürlere, dinlere ve medeniyetlere beşiklik yapmış köklü eğitim kurumlarıyla her zaman eğitim yolcularının durağı olduğunu anlattı.
“Maarif Vakfı, sahip olduğumuz köklü eğitim müktesebatının günümüzdeki bayraktarıdır”
Maarif birikiminin yüklediği sorumluluğun göz ardı edilemeyeceğini dile getiren Oktay, şöyle devam etti:
“Bölgemizde ve dünyanın birçok yerinde gözünü ve gönlünü Türkiye’ye çevirmiş milyonlarca insan bulunmakta. Bunun bilinciyle yakın uzak fark etmeden gönül coğrafyamız için her anlamda refahın ve huzurun mücadelesini veriyoruz. Yunus Emre Kültür Merkezleriyle TİKA ofisleriyle ve AFAD’ımızla dünyanın en ücra, en sıkıntılı bölgelerine ulaşıyor, insani yardımlar, kültürel faaliyetler ve kalkınma projelerini gerçekleştiriyoruz. Gönül coğrafyamızı sahiplenen duruşumuzun önemli bir nişanesi de 2016 yılında kurulan Türkiye Maarif Vakfıdır. Türkiye Maarif Vakfı ile ülkemizin eğitim alanındaki zengin tecrübesini dünyanın dört bir yanındaki dostlarımızla paylaşıyoruz ve paylaşmaya da devam edeceğiz. Maarif Vakfı, yumuşak güç araçlarını çeşitlendirerek insanlığın ortak vicdanı olma sorumluluğunu üstlenen ülkemizin eğitim diplomasisi hamlesidir. Vakıf, tüm dünyada Türkiye Cumhuriyeti adına eğitim kurumlarını devralmak, yenilerini açmak ve bunların işletilmesinin ötesinde misyonlar taşımaktadır. Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin pergel metaforundaki gibi bir ayağı bu topraklarda sabitken diğer ayağıyla tüm dünyayı kuşatıcı bir idealle hareket eden Türkiye Maarif Vakfı, sahip olduğumuz köklü eğitim müktesebatının günümüzdeki bayraktarıdır.”
“FETÖ’nün akıttığı zehrin panzehiri sizlersiniz”
Oktay, vakfın kuruluşundan bu yana 3,5 yıl geçmesine rağmen 104 kadar ülkeyle resmi temas kurulması, 51 ülkede bilfiil temsilcilik açmak üzere 66 ülkede faaliyet gösterilmesinin takdire şayan olduğunu kaydederek, vakfın ülke temsilcilerine şöyle seslendi:
“19 ülkede hain terör örgütü FETÖ iltisaklı 213 okul, Maarif Vakfımız tarafından devir alınmış, yine 40 ülkeyle de bu okulların devri konusunda protokoller imzalanmıştır. Hızla sağlanan bu başarıda Maarif Vakfı yönetimi ve ülke temsilcilerinin katkıları tarihi önem taşıyor. FETÖ’nün bütün dünyada, içeride ve dışarıda akıttığı zehrin panzehiri sizlersiniz. Bu zehir sadece Türkiye’de ve Türkiye’ye karşı bir zehir değil aslında. Hangi ülkede faaliyet gösteriyorlarsa, faaliyet gösterdikleri ülkelere karşı bu zehir akıtılmaktaydı. Şu anda faaliyet gösterdikleri yerlerde de ne yazık ki hala bu zehri akıtmaya devam ediyorlar. Dışişleri Bakanlığımız, Milli Eğitim Bakanlığımız, ilgili tüm kurum ve kuruluşlarımızla birlikte bulundukları ülkedeki okulları devralıp, sadece eğitim hizmeti vermiyoruz, o ülkenin devletine ve insanlarına da katkı sunuyoruz. Farkında olmadıkları bir zehrin, bir tehlikenin, çok büyük faturasını ödemiş bir ülke olarak onlara bunu anlatmaya çalışıyoruz. Sizler heybelerinizdeki güçlü medeniyetle uzun bir yolculuğa niyet eden maarif erlerisiniz. Romanya’da işitme engeli sebebiyle hiçbir okula kabul edilmeyen Zara’ya burs vererek kucak açan, Afganistan’da yetim Ahter Şah’a yuva olan Moritanya’da kimsesiz çocukları hiçbir karşılık beklemeden okutan Türkiye Maarif Vakfı ailesidir. Samimiyetle yaptığınız faaliyetler ile öğrencilerinizin ve ailelerin kalplerine Türkiye’yi en güçlü şekilde nakşediyor, gönüllü elçilerimizi yetiştiriyorsunuz.”
“Yıllarca ihmal etmemizin faturasını bugün ödüyoruz”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Türkiye’nin sahip olduğu girişimci ve insani diplomasi mücadelesinde Türkiye Maarif Vakfına son derece stratejik görevler düştüğünü belirtti.
Dünyanın dört bir yanında Türkiye Maarif Vakfı okullarında eğitim-öğretim gören öğrencilerin Türkiye’yle bağlarının güçlendirilmesinin önemine işaret eden Oktay, öğrencilerin ilgili kamu kurum ve kuruluşlarıyla işbirliğinde Türkiye’deki bilim, eğitim, kültür ve spor programlarından yararlanmasının teşvik edileceğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, mezun Maarifliler ile sürdürülebilir iletişim kurulması açısından mezun derneklerinin yaygınlaştırılmasının öneminin altını çizerek, mezun öğrencilerin devletin kurumlarıyla temasta kalması ve DEİK gibi kuruluşlarda gönüllü olmasının teşvik edilmesi gerektiğini vurguladı.
Türk toplumunun yoğun olarak yaşadığı ülkelerde Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı ile Türkçe odaklı yoğun çalışmalar yapılmasına ihtiyaç duyulduğunu belirten Oktay, şöyle konuştu:
“KKTC başta olmak üzere Maarif okullarından yurt dışında yaşayan Türk toplumunu faydalandırmak önceliklerimiz arasında yer almalıdır. Bunu yapıyoruz ama gittiğimizde yerinde gördüğümüzde, yaptıklarımızın yapmamız gerekenin ne kadar gerisinde olduğunu fark ediyoruz. Ne kadar çok yaparsak o kadar az yapmış olduğumuzun farkına varıyoruz. Yıllarca ihmal etmemizin faturasını bugün ödüyoruz. Bu maliyeti biz azaltabiliriz, en azından bizden sonraki nesiller için. KKTC özelinde Girne ve Gazi Mağusa’da Maarif Okullarının faaliyete geçmesi yönünde çalışmalar olduğunu biliyor, gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Nasıl büyük bir ihtiyaç olduğunun da bizzat şahitlerden biriyim. Hemen yanı başımızda olması demek oradaki çocukların, gençlerin, insanların bizi tanıyor olması, bizim de onları yakından tanıyor olmamız anlamına gelmiyor. Tam tersi bir o kadar uzak kalmışız. Şimdi bu mesafeyi kısaltma zamanıdır.”
“FETÖ üyeleri, bazı ülkelerde mağdur gibi karşılanmakta”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Maarif Vakfının faaliyetlerinden daha etkin sonuçlar alabilmek için ilgili tüm kurumları işbirliğine davet ederek, “Özellikle yurt dışında faaliyet gösteren TİKA ve Yunus Emre Enstitüsü gibi kurumlarımızla Maarif Vakfımız sürekli yakın ilişki içinde olmalı ve ayrı ayrı mükerrer faaliyetler gerçekleştirmek yerine güç birliği yapmalıdır. Hele hele büyükelçiliklerimiz, konsolosluklarımızla ilişkilerimiz son derece sıkı olmalı. Buradan dünyanın dört bir tarafındaki büyükelçilere bir talimat olarak ifade ediyorum. Burada bir gönüllülük faaliyeti olabilir ama bizler için zorunluluktur. Büyükelçiler, konsoloslar ve Türkiye’den giden bütün bakanlıkların ataşelikleri için burada sizlerin önünü açmak, sizlere yardımcı olmak bir zorunluluk. Bununla ilgili herhangi bir aksama, gecikme, nazlanma olursa haberimiz olsun.” değerlendirmesini yaptı.
FETÖ’nün Türkiye ve Türk dili markasını kullanarak yaptığı okulların, milletin gasp edilmiş malları olduğunu ve bunların daha çok ülkede Maarif Vakfına devredilmesi için diplomatik mücadelenin sürdürüleceğini vurgulayan Oktay, şunları söyledi:
“Ne yazık ki hain FETÖ üyeleri, bazı ülkelerde mağdur gibi karşılanmakta, bu teröristlere kol kanat gerilmektedir. Biz, bu ülkelerin ikiyüzlü tutumuna rağmen asla karamsarlığa düşmedik, düşmeyeceğiz. Onlar kaçacak, biz kovalayacağız. Tüm temaslarımızda ülkelere FETÖ’nün nasıl bir şer şebekesi olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz. İnatla ve ısrarla muhataplarımıza bu meseleleri anlatmayı, varsa kafa karışıklıklarını gidermeyi sürdürüyoruz. Bugüne kadar haklı olduğumuz konularda doğruları söylemekten çekinmedik, hiçbir zaman da çekinmeyeceğiz. Eğitim kisvesi altında terör örgütü üyelerinin gençlerin ve çocukların o berrak, temiz zihinlerini zehirlemesine asla müsaade etmeyeceğiz.”
Konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a, Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Birol Akgün tarafından, üzerinde kufi sanatıyla vakıf duasının yazılı olduğu bir vazo hediye edildi.