İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) İstanbul’da seçimin yenilenmesi kararı üzerine açıklamada bulundu.
Seçim süreci boyunca devletin hiçbir imkanından yararlanmadıklarının altını çizen İmamoğlu, YSK’yı kınadığını sert bir dille ifade etti.
Seçim sürecinde Anadolu Ajansı’nın 12 saat boyunca bilgi vermemesinin altını çizen ve eleştiri getiren İmamoğlu, “Atı alan Üsküdar’ı geçti diyeceklerdi. Dedirtmedik” diye konuştu.
YSK kararı sonrası açıklama yapıyorum. https://t.co/87kDsIPTG6
— Ekrem Imamoglu (@ekrem_imamoglu) 6 Mayıs 2019
Ekrem İmamoğlu’nun YSK’nın İstanbul’da seçim tekrarına ilişkin kararının ardından Beylikdüzü Yaşam Vadisi’nde gerçekleştirdiği konuşma şöyle oldu:
Biz bu ülkede kul hakkı yensin istemiyoruz. Biz bu ülkede çocuklarımızın geleceği aydınlık olsun istiyoruz. Biz bu ülkede gençlerimiz başka ülkelerde hayal kursun istemiyoruz.
Bizim Ramazan ayında ettiğimiz dualar bunlardır.
MHP’li hemşehrilerimin de oyunu istiyorum. Onlar bizden çatışma isteyecek. Kötü söz duymak isteyecek. Biz, ısrarla biz bu milletin kavga etmesini istemeyen, bu milletin kucaklaşmasını isteyen insanlar olarak ısrarla kucaklaşacağız.
AK Partili hemşehrilerimin, MHP’li hemşehrilerimin, HDP’li kardeşlerimin oyunu istiyorum. Bütün siyasi partilere oy vermiş herkesin oyunu istiyorum. Hem de yürekten. Yola çıktığımızda medya yanımızda yoktu.
Devletin hiçbir imkanı yanımızda yoktu. Bizim yanımızda siz vardınız, siz! Halk vardı!
Bizim bu şehrin gönlü sevgiyle dolu çocukları vardı. Gençleri vardı. Hala var. Umutlarımızla büyüttük. Bu şehrin kadınları, anneleri, teyzeleri, amcaları, nineleri vardı. Biz bu seçimi milyonlarca insanın alınteriyle kazandık.
Alın terinin en büyük şahidi sizlersiniz. En büyük yol arkadaşımız sizlersiniz.
“ATI ALAN ÜSKÜDAR’I GEÇTİ’ DEDİRTMEDİK!”
Değerli hemşehrilerimiz, kazandığımız bu seçimi 31 Mart akşamı elimizden almaya çalıştılar. Emeğimizi çalmaya çalıştılar. İşbirlikçişi, ANADOLU AJANSI’NIN UTANMAZ YÖNETİCİLERİ, 12 saat bilgi paylaşamadılar.
Belki de 100 yılın medya rezilliğini yaşattılar bize. Memleketimiz için kurulan Anadolu Ajansı’nı kendi çıkarlarına kullandılar.
Bir de o gece demokrasimize ihanet etmek isteyenler gecenin bir vakti alelecele 3 bin oyla kazandık diye açıklama yaptılar. Tam bir komedi. Ben sizin yerinizde olsam bunlara bir kahkaha atarım. GÜLÜN! Bu adamların gülünecek bir halleri var, gülün.
Sizlerin kararlılığı, sandıkların başında durmanız, ıslak imzalı bütün evraklarımızın yanımızda olması, her anımızda sizi aydınlatmamızla inancımız bir kat daha arttı ve günün sonunda, 31 Mart’tan sonra akıllarındaki tüm şeytanlıkları ve şaibeli işleri, kazanamayınca gerekçe olarak ürettiler.
Her gerekçeleri çürüdü. Hiçbirinde tutturamadılar. Çünkü biz o akşam bu kadar kararlı olmasaydık inanın ki çıkıp ‘ATI ALAN ÜSKÜDAR’I GEÇTİ’ diyeceklerdi. DEDİRTMEDİK.
“YSK’YI KINIYORUM, KINIYORUM, KINIYORUM!”
Demokrasi mücadelesi verdiniz. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir dediniz. İlkelerimizden asla taviz vermedik, vermeyeceğiz.
Bu ülke demokrasi için, cumhuriyet için inanın son anına kadar mücadele edecek tam 82 milyon vatandaşla dolu!
31 Mart’tan sonraki bu süreçte kendileri tutturamayınca karar vericileri etki altında tutmaya çalıştılar. YSK’yı gün be gün farklı itirazlarla etki altına almaya ve etkilemeye çalıştılar. YÜKSEK SEÇİM KURULU’NU KINIYORUM, KINIYORUM!
Şimdi YSK, karar açıklıyor. Neymiş; sandık kurullarına yapılan olağanüstü itiraza göre seçimi iptal etmişmiş… Aynı kurullarla geçen yıl Haziran seçimlerinde cumhurbaşkanı seçtin? Aynı kurullarla referandum yapıp anayasa değiştirdin. O zaman anayasa da şaibelidir, cumhurbaşkanlığı seçimleri de!
Şaibeli olduğunu düşünmüyorsanız… İstanbul seçimlerinin anamın ak sütü kadar helal olduğunu biliyorum. Bu millet bizi seçmiştir.
“KARAR VERİCİLER İHANET İÇİNDE OLABİLİRLER!..”
Yolumuz uzun, heyecanımız yüksek, gençliğimiz var. Biz adalete susamış, demokrasiye inancı tam Türk gençliğiyiz! Bu millete, özgürlüklerine, demokrasisine kimse ama kimse engel olamaz.
Bu ülkede karar vericiler gaflet, delalet, hatta ihanet içinde olabilirler! Ama biz asla vazgeçmeyeceğiz! Çünkü ben biliyorum ki bu yolu yürürken asla yalnız yürümeyeceğim. 16 milyon İstanbullu ile yürüyeceğim.
Toplumun tamamının vicdanının bizimle olduğuna inanıyorum. Bütün Türkiye’den, vatanın her yerinden, 81 ilden, her yerden… Ege’den Marmara’ya Trakya’ya, İç Anadolu’dan Akdeniz’e… Kısacası bütün Türkiye’nin adalet duygusu bizimle, ben bunu biliyorum.
Demokrasimizi, cumhuriyetimizi, bu ülkenin, bu şehrin dünyaya olan itibarını ayaklar altına almak isteyenler olabilir ama biz bu milletin evlatları; 82 milyon insan… Bir avuç insana asla bu değerleri yok ettirmeyeceğiz… Bir avuçlar, bir avuç insan…
“ŞİMDİ KONUŞMA VAKTİ”
Asla vazgeçmeyeceğiz. Süreci en sağlıklı şekilde yönetmeye kararlıyız. İstanbul’un her yerinde insanlarımız bir an için kaygı duymuş olabilirler. Bir an için umutsuz olabilirler. Sultanbeyli’den geliyorum. O mahallede gözyaşı döken genç kızlarımız, erkeklerimiz vardı. Ağlamasınlar, silsinler gözyaşlarını! BURADAYIZ, HEP BERABER ÇALIŞACAĞIZ!
Bizden kavga bekleyenler, bizden huzursuzluk umanlar, bizden bu ülke adına birtakım unsurlar üzerinden kendi emellerine dönük hareketler bekleyenleri şaşırtacağız. Yarından itibaren her anımı sizinle paylaşacağım. Demokrasi adına mücadeleyi hep birlikte yapacağız.
Yarın sabah Ankara’ya gideceğim. CHP yöneticileriyle, genel başkanımla buluşacağım. İttifak partilerimizle konuşacağım. İstanbul için, Türkiye için ve demokrasimiz, cumhuriyetimiz için… Atatürk ve bize emanet ettiği ilkeler için en doğru kararı vereceğiz. Hiç kimsenin kuşkusu olmasın.
Özellikle siyasi geçmişi, siyasi düşünceleri ne olursa olsun bütün İstanbullu dostlarımdan ellerini vicdanlarına koyup düşünmelerini istiyorum. Benim adıma, demokrasi yolunda haklılığımızı anlatsınlar.
Efendim sanatçıymış, konuşamazmış… KONUŞACAK. İş insanıymış, konuşamazmış… Konuşacak. Artık konuşma vakti.
“ARTIK MİLLET VAR!”
Size niye kabul görmediğimi söyleyeyim. Ben bir kişiden talimat almayacağım dedim. 16 milyon insandan talimat alacağım dedim. Bana hizmet etmeyin dedim. 16 milyon insana hizmet edeceksiniz dedim.
Artık büyükşehirde israf yok dedim. 15 günde elde ettiğimiz bilgilerle, alacağımız tedbirlerle, sizin haklarınızı nasıl koruyacağımı bildiğim için artık israfa izin yok dedim.
Artık kişilere, gruplara, partilere, devletlere, cemaatlare yardım yok dedim MİLLET VAR MİLLET!
İşte onun için sevmediler. Onun için istemediler.