Erdoğan, katıldığı ödül töreninde önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye Cumhurbaşkanı, Türkiye’de basın yayın sektörünü değerlendirdi.
AA‘da yer alan habere göre; Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Radyo Televizyon Gazetecileri Derneğinin JW Marriott Hotel’de düzenlenenen “2018 Yılı Medya Oskarları Ödül Töreni”ne katılarak konuşma yaptı.
Türkiye Cumhurbaşkanı, “Uluslararası basında Türkiye’nin başarıları kasıtlı bir şekilde görülmüyor.” dedi.
Cumhurbaşkanı, “Biz basını daha özgür, daha çoğulcu bir Türkiye arzuluyoruz. Tüm fikirlerin temsil edildiği bir basın arzu ediyoruz. Dünyanın en dinamik basın yayın sektörlerinden biri ülkemizde bulunuyor.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı, “Haber peşinden koşarken uçurumdan yuvarlanan bir gazeteci kardeşimizin (Abdulkadir Nişancı) ardından sosyal medyada dolaşıma sokulan utanç verici yazıları da unutmadık.” ifadesinde bulundu.
Erdoğan, “Bayburt’ta görev sırasında uçurumdan düşerek hayatını kaybeden Anadolu Ajansı muhabiri Abdülkadir Nişancı’ya Allah’tan rahmet, ailesine sabırlar diliyorum.” dedi.
“Dev bir malumat çöplüğü oluşturuyor”
İnternetin yaygınlaşmasıyla bilginin kitleselleşmesinin önünün açıldığına dikkati çeken, Erdoğan şöyle devam etti:
“Bugün dünyanın en ücra köşesinde meydana gelen bir hadiseyi saniyeler içinde cep telefonumuzun ekranından takip edebiliyoruz. Farklı dillerde on binlerce yayına, kitaba, dergiye tabletinize indireceğiniz bir uygulamayla ulaşabiliyorsunuz. Sanal ortamda insanlar mekan sınırı olmaksızın birbirleriyle rahatça iletişim kurabiliyor. Elbette bu yeni medya araçları fırsatların yanında çok ciddi riskleri, tehlikeleri de beraberinde getiriyor. Hayatımızın hiçbir döneminde olmadığı kadar dezenformasyona maruz kalıyoruz. Bugün hiçbir düzenlemenin olmadığı sosyal medyada yalan ve provokatif haberlerin hakimiyeti, doğrulara göre kat ve kat fazladır.
İnternetin kendisi medyasıyla, sosyal ağlarıyla adeta dev bir malumat çöplüğü oluşturuyor. Delile dayanan doğru bilginin, haberin yerini giderek zanna, vehme, çarpıtma ve manipülasyona dayalı malumat alıyor. Bilgiye erişim kolaylaşırken insan ve hakikat arasındaki perde ne yazık ki kalınlaşıyor. Siber saldırılar, şirketlerden devlet kurumlarına hatta seçimlere kadar hemen her şeyin güvenliğini tehdit eder boyuta geldi. Terör örgütlerinin propogandalarını yaymak, yeni militanlar devşirmek için en sık istismar ettikleri alanların başında yine internet geliyor. Bireyin mahremiyetini ihlal, gün geçtikçe ürkütücü boyutlara ulaşıyor. Linç kültürü ve itibar suikasti sosyal medya ortamında çok büyük yaygınlık kazanıyor.”
Bu manipülasyonları kimlerin yaptığı, bilgi kirliliğine kimlerin neden olduğunun bilinememesinin işin vahim tarafı olduğuna dikkati çeken Erdoğan, “Provokatörler ve itibar suikastçileri, internetin dehlizlerinde izlerini rahatça kaybettiriyor. Hayatı bir anda altüst olan mağdurlar çoğu zaman hesap soracak muhatap dahi bulamıyorlar. Yalan haber, sadece insanı değil, günümüz demokrasilerini de tehdit eden unsurlardan biridir. Dünyanın birçok ülkesi gibi Türkiye ve Türk demokrasisi de bu tehditten azade değildir. Son 6 yılda meydana gelen hadiseler bize bu acı gerçeği maalesef pek çok kez göstermiştir.” ifadelerini kullandı.