Erdoğan: “Şehitler tepesi boş kalmayacak” demeye devam edeceğim

Cumhurbaşkanı Erdoğan AK Parti grup toplantısında İdlib'de yaşanan son durumu değerlendirdi, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'na sert sözlerle yüklendi: Mesele Esed Kılıçdaroğlu'nu tarifsiz bir sevinçle takip ediyordur. Mesela darbeci Hafter Kılıçdaroğlu'nu alkışlayarak dinliyordur. Bu zatın ağzından ülkemizin menfaatlarini savuma adına tek kelime çıkmazken karşımızdakilere destek veriyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Şehitler tepesi boş kalmayacak" demeye devam edeceğim

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu.

Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları şöyle:

‘ŞEHİTLER TEPESİ BOŞ KALMAYACAK’ DEMEYE DEVAM EDECEĞİM

Şehitler tepesi boş kalmayacak sözünü anlamak için imanın yanında bağrından çıktığınız toplumun kültürünü bilmeniz gerekir. Arif Nihat Asya’nın o şiirini okuyup da hala ısrarla ‘Şehitler tepesi boş kalacak’ diyen kişi bu ülkeyi düşmana teslim etme, milletimizin boynuna esaret zincirini geçirme peşinde demektir.

Sakın Suriye’de ne işimiz var diyenlerden olmayın. Bir şehidimizin babası soğan patates dediler biz o soğanı patatesi yemeden yaşarız ama vatansız yaşayamayız diyordu. İdlib şehitlerimizden birinin ağabeyi cenaze merasiminde canımız feda olsun yeter ki vatan millet sağ olsun diyerek metanet gösteriyordu.

Sokakta mikrofon uzatılan bir teyzemiz ‘Yılan gelmiş biz Suriye’ye gitmezsek Türkiye’yi taksim ettiler’ diye aydınlarımızın gösteremediği feraseti ortaya koyuyor. Ben şehitler tepesi boş kalmayacak dedim, diyorum, diyeceğim.

BAY KEMAL’İN YERİ BELLİDİR

Bu zihniyet Suriye’de savaş açsak banko Esad’ı tutarım diyerek yerini yıllar önce zaten belli etmiştir. (CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu) Bay Kemal’in yeri bellidir yeri ne vatandır ne milletir. CHP Genel Başkanı’nın hezeyanlarına cevap vermek gerçekten ağırıma gidiyor. Kendisi bizi tahrik ettiğini sanarken milletimize olan kinini kusuyor.

Mesele Esed Kılıçdaroğlu’nu tarifsiz bir sevinçle takip ediyordur. Mesela darbeci Hafter Kılıçdaroğlu’nu alkışlayarak dinliyordur. Bu zatın ağzından ülkemizin menfaatlarini savuma adına tek kelime çıkmazken karşımızdakilere destek veriyor. Bu zat dün de o gece neredeydiniz diye soruyor. O gece bu ülkenin Cumhurbaşkanı sabaha kadar görevinin başındaydı. Ertesi gün erken saatlerden itibaren de hiç ara vermeden liderler düzeyindeki en yoğun telefon diplomasisini yürüterek görevine devam ediyordu. O gece bu ülkenin Meclis Başkanı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Milli Savunma Bakanı MİT Başkanı ve diğer tüm sorumlular görevlerinin başındaydı. Kılıçdaroğlu CHP Genel Merkezi’nde kahve içerken ülkeyi yönetenler şehitlerimizin kanlarını yerde bırakmamak için çalışıyordu. Benden telefon bekliyormuş çok merak ediyorsan arardın gerekli bilgiyi verirdik. Sen ara niye aramıyorsun?”

Kılıçdaroğlu Esed’in Suriye’de İsrail’in Filistin’de hayata geçrimeye çalıştığı insansızlaştırma politikasına destek veren bir yerde durmakta. Türkiye’nin bu tarihi mücadelesini fitneyle iftirayla lekelemeye çalışan kim olursa olsun, haysiyetsizdir, şerefsizdir, alçaktır, haindir. Kılıçdaroğlu, eğer bu ülkenin yönetiminde sorumluluk almak istiyorsa, kendisine bunun yolunu hemen göstereyim. Bu iş öyle sütre gerisinden saldırarak, birilerini öne sürüp arkadan kıs kıs gülerek olmaz. Malum olduğu üzere 2023 yılında Cumhurbaşkanlığı seçimi var. Yüreğin yetiyorsa, çıkarsın meydana, ‘ben ülkeyi yönetmeye talibim’ dersin, milletten yetkiyi alabilirsen de söylediklerini yaparsın. Türkiye’nin bu tarihi mücadelesini fitneyle iftirayla lekelemeye çalışan kim olursa olsun, haysiyetsizdir, şerefsizdir, alçaktır, haindir.

BİRLİKTE GÜÇLÜYÜZ

Bugüne kadar rejim 3 bin 200’ün üzerinde unsurunu 3 uçağını 8 helikopterini kaybetmiştir. Elbette bizim de kayıplarımız var. Rejim ve onu destekleyenler çocukları kadınları katlederek gerçek yüzlerini sergilemeyi sürdürüyor. Ne ülkemizi terör örgütlerinin, eli kanlı rejimin ve onları destekleyenlerin insafına terk edeceğiz ne de mazlum Suriye halkını kendi başına bırakacağız. Savaşmayı bilmeyen değil, savaşmak istemeyen bir ülke olduğumuzu son operasyonlarımızla herkese bir kez daha ispatladığımıza inanıyorum. Türkiye’yi içine sokulmak istenen bu cendereden muhakkak kurtaracağız. Birlikte Türkiye’yiz ve birlikte güçlüyüz. Futbol sahalarında bile milletimizin ülkesine ordusuna verdiği destek bunun en güzel örneklerinden birisidir.”

36 şehit verdiğimiz saldırı sonrası Avrupa’ya gitmek isteyen mültecilere kapıları açtık. Bu karar uluslararası hukuka uygundur. Bugün mültecilere sınırlarını kapatan onları döverek botlarını batırarak geri göndermeye çalışan her Avrupa ülkesi İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni çiğnemektedir. Yunanistan botları şişleyerek batırıyor içindeki yavruları ölüme terk ediyor. Mültecileri ülkesine sokmamak için, denizde boğmaktan kurşunla öldürmeye kadar her türlü yolu deneyen Yunanlı, bir gün bu merhamete kendilerinin de ihtiyacı olabileceğini unutmamalıdır.

(Geçmişte Nazi saldırılarından kaçarak Suriye’ye sığınan Yunanlılara yapılan yardımı gösteren fotoğraf) Bu fotoğrafta yemek ve kıyafet dağıtılan Yunanlı erkek ve kız çocuklardan birisi de belki Miçotakis’in büyükbabası veya büyükannesidir.

Yunanistan başta olmak üzere tüm AB ülkelerini, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ne uygun şekilde, topraklarına gelen mültecilere saygılı davranmaya davet ediyoruz. AB 350+350 milyon avro olmak üzere para yardımı bot silah göndermeye hazırız diyor. 10 yıldır 4 milyon mülteciyi topraklarında barındıran Türkiye’ye böyle bir destek verdiniz mi? Bugün bendeler geliyorlar konuşacağız vermediler vermiyorlar ikircikli davranıyorlar.”

TRUMP’A TALEPLERİMİZİ İLETTİM

Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşması sonrası soruları yanıtladı.

Erdoğan, ABD’den yapılan mühimmat desteği açıklamasına ilişkin ”Sayın Trump’a bu tür taleplerimizi ilettim” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, yarın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yapacağı görüşmeden beklentisi de soruldu.

Erdoğan, ”Bölgede süratle bir ateşkesi sağlayabilmek” yanıtını verdi.

Exit mobile version