Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye ile ABD arasında krize yol açan F-35 projesiyle ilgili iddialı konuştu. Türkiye’nin Rusya’dan alacağı S-400 füzelerine tepki gösteren ABD yönetimi, Ankara’yı F-35 projesinin dışında bırakmakla tehdit etmişti. Türkiye’nin F-35 konusunda haksızlığa ve dayatmaya maruz bırakıldığını belirten Erdoğan ‘Türkiye’nin dışlandığı bir F 35 projesi tamamen çökmeye mahkumdur’ diye konuştu.
İHTİLAFLAR İÇİN ASKERİ SEÇENEKLER KONUŞULUYOR
Erdoğan Türkiye’nin en büyük savunma sanayi fuarı olan 14’üncü IDEF 2019 fuarının açılışında konuştu, şunları söyledi:
Türkiye’nin içerisinde bulunduğu coğrafyada yaşanan siyasi krizler ve çatışmalar bizim her alanda kendimizi sürekli teyakkuz halinde tutmamızı zorunlu hale getiriyor. Dünya bugün tüm insanlığın ortak ihtiyacı olan istikrar ve güven iklimini tehdit eden gelişmeler sebebiyle adeta diken üzerindedir. Kurallara dayalı uluslararası düzen her gün biraz daha erozyona uğratılmaktadır. Tek taraflı güç kullanma ve yaptırım tehditleri daha çok başvurulan bir yol haline geldi. Yeni bir silahlanma yarışına yol açacak güç rekabetinin hortlama ihtimali artıyor. İhtilafların çözümü konusunda askeri seçenekler daha çok konuşulmaya başlandı.
SINIRIMIZIN DİBİNE SİLAH YIĞILIYOR
Bölgesel krizler süratle küresel boyut kazanırken, terör örgütleri de bu gidişin tehlikeli araçları haline getirilmiştir. İletişim imkanlarını daha etkin kullanan terör örgütlerinin yol açtığı güvenlik sorunları giderek büyüyor. Suriye’de sınırlarımızı dibinde yuvalanan terör örgütüne, bize para ile verilmeyen silahların yığıldığını üzüntü ile takip ediyoruz. Kendileri binlerce kilometre öteden tehdit algıları üretip orantısız güçle üzerine gidenler, bizim meşru hassasiyetlerimizi görmezden gelmeye çalışıyor.
HAVA SAVUNMA SİSTEMİNE İHTİYACIMIZ VAR
Türkiye’ni dışlandığı bir F 35 projesi tamamen çökmeye mahkumdur. Biz tarih boyunca içinde yer aldığı tüm ittifakların hukukuna sadık kalmış bir ülkeyiz. Mesela sınırlarımızda yaşadığımız tacizler sebebiyle hava savunma sistemlerine ihtiyaç duyduğumuzda ilk başvurduğumuz yer müttefiklerimiz olmuştur. Maalesef bu yöndeki taleplerimiz ya tümden cevapsız kalmış, ya da işi yokuşa sürme anlamına gelen şartlar önümüze konmuştur. Kendimizi savunma hakkımızın hiçe sayılması karşısında herhalde sesiz kalmayacaktır. Nitekim öyle de yaptık. Rusya ile vardığımız S-400 anlaşmasının gerisinde işte böyle bir süreç vardır.
MİLLİ MUHABERE UÇAĞIMIZI YAPACAĞIZ
Kendi hava savunma sistemlerimizi üretme konusunda hızlı şekilde yol alıyoruz. Bu günlerde F 35 konusunda da benzer bir haksızlığa, dayatmaya maruz kalıyoruz. Proje ve üretim ortağı olduğumuz bir konuda bizi dışlamaya çalışanların hala bu işin sonunun nereye varacağını göremediklerini düşünüyoruz. Türkiye’ni dışlandığı bir F 35 projesi tamamen çökmeye mahkumdur. Şimdi biz kendi milli muharebe uçağımızı üretecek adımları da hızla atmaya başladık. İnşallah Hava Kuvvetlerimizin bundan sonraki filoları ağırlıklı olarak kendi milli muharebe uçaklarından oluşacaktır. Bu çerçevede geleceğin teknolojisi olarak bakılan insansız muharebe uçakları ile ilgili ide yoğun çalışmalarımız var. Uçaklarımızda kullandığımız bombaları bize vermemek için kırk takla atanlar, şimdi ürettiğimiz bombaların gücü ve ekonomikliği karşısına şaşkınlığını gizleyemiyor.