İmamoğlu’ndan Binali Yıldırım’a jet yanıt

Ekrem İmamoğlu

CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu, Ak Partili rakibi Binali Yıldırım’dan yarım saat sonra basın toplantısı düzenledi. Esenler’de pazar ziyareti yaptığını söyleyen İmamoğlu ‘Toplum işin neresinde bunu analiz etmek istedim. Bazı gerçekleri aktarmak istiyorum. Türkiye’ye sermaye akışı durdu. Ekonomi kötü durumda. Ülkeden tersine sermaye akışı var. Şirketler ekonomik durgunluk ve finansal zorluklar nedeniyle mali sıkıntı içinde. Konkordato ilanı ve iflaslar piyasanın en sıkıntılı tanımları’ dedi. İmamoğlu şunları söyledi:

EKONOMİK SORUNLAR BÜYÜYOR

Son iki ayda dövizde yüzde 10 artış var. Fiyat ve zam artışları kapımızda. Sadece iki ayda bu artış, geçen hafta dolar karşısında Türk Lirası yüzde 3 değer kaybetti. Hükümet ise bu sorunlara değil, bu sorunun sonuçlarına yönelik erteleme ve arayış içinde. Ekonomik kriz politik krizle bütünleşiyor. Kriz çıkararak krizi unutturmak istiyorlar. TÜİK verilerine göre bir yılda toplam işsiz sayısı 1 milyon 259 bin artış gösterdi. İşsizlik oranı yüzde 14.7’ye çıktı. Son 10 yılın en büyük işsizlik oranı.

EKRANLAR İKİ SAAT İŞGAL EDİLDİ

Genç işsizlik yüzde 26.7’ye yükseldi. Bunun anlamı İstanbul’daki verilere göre konuşursak üç gençten biri işsiz. Toplam işsiz sayısı 4 milyon 668 bin kişi. Bu TÜİK verilerine göre beş milyona doğru gidiyor. Bu kadar acı bir durumda Türkiye’nin ekranlarını iki saat boyunca işgal eden rakibimiz somut bir delil, usulsüzlük, aykırılık anlattı mı? Ben anlattıklarından bir şey anlamadım. Anladığım şeyler var. Özellikle sormam gereken sorular da var. Acelecilik yaptı diyor, suçluyor. Ama rakibimiz yıldırım hızıyla 10.30 gibi 3700 oyla seçimi ben kazandım dedi. Küçümsüyorlar ya 13 bin 14 bin sayısını. 3700 oyla kazanmış. Ağırbaşlı olmadığımı söylüyor.

YILDIRIM’IN ALDATILDIĞINI DÜŞÜNÜYORUM

Seçimden yarım gün sonra tüm İstanbul’a Gönül Belediyeciliği Kazandı diye afiş astıran kimdi? Görmemişler neymiş? Milletimi sormak istiyorum. Üzülerek bunları anlatıyorum. Hadi Cumhurbaşkanı tek başına afiş assaydı anlardım. Binali Yıldırım’ı anlamış değilim. İki saat içinde yalan yanlış veriler söylendi. Yanındakiler itiraz günlerini bile doğru veremediler. Aldatıldığını düşündüğüm Binali Yıldırım o gece aldatma konusunda işbirliği yaptığını düşünüyorum.

ÜÇ BAŞLIKTA HİLE VAR DİYORLAR

Bu konularla ilgili yaptığı açıklamalardan hiçbir şey anlamadığım rakibimizin anlatmak istediklerine ben katkı sunacağım. Yıldırım’ın bıkkınlığı her şeyi anlatıyor. Kendi iddialarını bile anlatamıyor. Kendisine yardımcı olacağım. 3 başlıkta hile var diyorlar. Sayımdan kaynaklanan, seçmen listelerinden kaynaklanan ve sandık kurullarından kaynaklanan iddialar. Ya bi kere seçmen listeleri ve sandık kurullarıyla ilgili iddialar seçim öncesi döneme ait. Sayın bakanlar çıktı açıklama yaptı. Türkiye dünyanın en güvenilir seçim sistemine sahiptir diye. YSK ulusa seslendi, teminat verdi. Bizim taşıma seçmen konusundaki tüm kaygılarımızı reddettiler. Aynı evde 11 kişiyi 20 kişiyi nakleden anlayışı biz bugünlerde anlattık belki ama bu ihbarlarımızı seçim öncesinde yaptığımızda bile birçoğu reddedildi.

HANİ YSK’YA SAYGI DUYMAK GEREKİRDİ

Bu iddialarda bulunan rakibimizin özellikle bu konuları dile getirmiş olması, seçimden sonra buradan bir şeyler elde etme çabasını anlamak mümkün değil. Bu iddiaların seçimi kaybettikten sonra üretilip uydurulduğunu gösteriyor. İddia üretimine Büyükçekmece’de bir çok kamu kişileri de dahil edilmeye çalışılıyor. Emniyet mensuplarımıza ayıp edilmiştir. Suç ve suçlu yaratma çabası gösterildi. Ak Parti’nin sayımdan kaynaklanan usulsüzlük iddiası var. YSK tüm oyların sayılması talebini reddetti. ‘Usulsüzlük yok’ diyor. İkna edici delil yok. Konu kapanmıştır. ‘Seçim mundar oldu’ demek gayretkeşlik. Hukuka saygı nerede? Hani ağırbaşlı olmak gerekirdi. Hani YSK’ya saygı duymak gerekirdi? İki saatlik konuşmada bu kadar tezatı birarada görmedim.

AKIL YÜRÜTMEYİ DELİL ZANNEDİYOR

Binali Bey’in neden geçersiz oylar benim lehime artmaktadır. Oylarımız iç edildi diyor. Binali Bey kendi akıl yürütmesini delil zannediyor. Ama işine gelir gibi konuşuyor. Kusura bakmayın, reklaj ajansınıza konuşun. Bak mührü Ak Parti logosuna diyen kimdi? Geçersiz oylar logonun üzerine basılmış. Buradan içgüdüsel olarak, kendi akıl yürütmesiyle bunu delil kabul ederek bir şeyler aramak ne kadar acizlik. Bunun adı kibir. Ben toplumu infiale sokuyor muşum. İstanbul’u hareketlendiriyormuşum. Nereye gitsem binlerce insan etrafıma toplanıyor. Beni gören gülümsüyor. YSK’yı nasıl maça giderek baskı altında tutarım. İnanın futbolu takip eden biri olarak bulamadım. Ama bazı ipuçları vereyim.

SEÇİMDEN SONRA ÖZEL TOPLANTILAR

Seçimden sonra bu ülkenin bakanlarıyla özel toplantılar yapıyorsanız bu YSK’ya baskı anlamına gelebilir. 16 milyon İstanbullu’nun biraraya gelmesi dışında hiçbir amacım yok. Hareketlilik yok. ‘Organize kötülük’ diyor. Vallahi billahi ruhumda kötülük nedir bilmem. İhanet bilmem. İhtiras bilmem. Kin nefret gibi duyguları bilmem. Ruhumda taşımadım. Herkese tavsiyem. Bu duyguları taşımayın. Ben mutluyum. Ama nasıl bunu uydurdular herhalde başkalarını kendileri gibi gören bir anlayış bunu yapabilir. Şu anda halkın iradesine karşı organize kötülük var. İnsanların canını sıkmayın. Ekonomik sorunlarında insanlara vakit kaybettirmeyin. Yalan yanlış şeylerle aldatmayın. Maltepe sayımıyla ilgili yaptıklarını CHP yapmış gibi ifade etmelerini şaşkınlıkla karşılıyorum. Tutanak var yahu. 3 hakimin imzasıyla olayı çıkaranlar tek tek yazılmış. Resmi belge. Olayı çıkaranlar CHP’li diyorlar. Alın okuyun Allah aşkına.

1994’te bu şehirde bir seçim oldu. Seçimi kazanan Cumhurbaşkanı’na karar vericiler görevi teslim ettiler. 2002’de Ak Parti tüm Türkiye’de seçimi kazandı. O dönemin karar vericileri yönetimi Ak Parti’ye teslim etti.

Exit mobile version