CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu partisinin Meclis grubunda konuştu. Gezi İddianamesi’ne değindi. ‘Osman Kavala neden içeride’ diye sordu. Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
TÜRKİYE’YE DEMOKRASİ GELECEK
Gezi Davası’nın çökmesine yol açacak en önemli cümleyi Osman Kavala kurmuş. Madem Soros bu organizasyonu yapmış. Neden iddianamede Soros şüpheli bile değil? Çünkü amaç Soros değil Gezi’ye katılan gençlerden intikam almak. Gezi olayları Türkiye’nin dünya siyaset tarihine bıraktığı bir mirastır. En baskıcı dönemlerde toplumun nefes almasını sağlamıştır. Gezi eylemlerine katılan çocukların tamamı da bizim çocuklarımızdır. Her türlü insanımız vardı orada. Bir eylem yapıyorlar, bu kadar basit. Halbuki onları çağırdılar. Dönemin başbakanıyla görüşme yaptılar. Nedir bu davalar? FETÖ’nün taktikleri aynen devam ediyorlar. Kim ne derse desin? Osman Kavala boşuna yatıyor. Eren Erdem boşuna yatıyor. Türkiye’ye demokrasi gelecek, kim ne derse desin. Bunların hepsi olacak.
KUMPAS KURUP SEÇİMİ İPTAL ETTİLER
Kılıçdaroğlu daha sonra sözünü 31 Mart seçimlerine getirdi. ‘Gerçekten Mart’ın sonu bahar oldu’ dedi, şöyle devam etti.
Baharı getirdik. Antalya’da, Adana’da, Mersin’de, Ankara’da ve İstanbul’da baharı getirdik. Ama İstanbul’u hazmedemediler. Binbir türlü iftira attılar. ‘Oyları çaldılar’ dediler. Hırsız nerede? Elimizde kamera kaydı var dediler. Nerede bu kamera kaydı? Sonunda iftara ettiler. Çalma ile siyasi söylemi nasıl yan yana getirirsiniz. Siyasetin de bir düzeyi olmalı. Ama çaldılar demek asla ve asla doğru değildir. Bu milletin bir vicdanı var dedim. 18 gün sonra mazbatayı verdiler. 18 gün belediye başkanlığı yaptığı Ekrem İmamoğlu. Ankara’da kurulan kumpasla seçimi iptal ettiler. Biz dilekçe verdik, 39 ilçeyi iptal et dedik. Hayır dediler. 39 ilçe kalacak, sadece büyükşehiri yenileyeceğiz dediler. Bazı çevreler CHP boykot yapsın dedi. Onlar da bekliyordu. Biz kumpas kurduk, seçimi iptal ettik, CHP sokağa çıksın istediler. Ama bunu yapmadık. Sağduyu ile hareket ettik. Tahriklere gelmedik. Ak Parti’ye güvenmiyoruz, onun valilerine güvenmiyoruz ama 16 milyon İstanbullu’ya sonuna kadar güveniyoruz dedik.
ERDOĞAN TARAFSIZ KALMALIDIR
Çünkü biz bir adalet yürüyüşü yapmıştık. Haktan bahsettik. Sonunda 23 Haziran’da sandığa gittik ve 800 bin aşkın bir oyla Ekrem İmamoğlu yeniden seçildi. Milletin vicdanına ve ferasetine güvendik. Biz öteden beri cumhurbaşkanlığı makamına oturan kişinin tarafsız olmasını istedik. Ama şu anda öyle bir ortam yok. Anayasa’nın 103. maddesi. Cumhurbaşkanlığı yemininin son cümlesi: Üzerime aldığım görevi tarafsızlıkla yerine getirmek için bütün gücümle çalışacağım. Büyük Türk milleti önünde namusum ve şerefim üzerine ant içerim. 82 milyonun vicdanına sesleniyorum, ahlakına sesleniyorum, demokrasi kültürüne sesleniyorum. Eğer bir kişi tarafsız kalmak için ant içmişse tarafsız kalmalıdır. Bu yemin metni Anayasa’da aynen duruyor. Ya tarafsız kal ya ünvanını değiştir. Parti genel başkanları TBMM’de yemin etmez.
TARAFSIZLIK REFERANDUMU YAPALIM
İstanbul seçimlerinde çok güzel bir çalışma sergiledik. Bürokratlara, taraflı cumhurbaşkanına rağmen bunu yaptık. Hep beraber güzel bir demokrasi destanı yazdık. Eğer bütün dünya bugün Türkiye’yi konuşuyorsa 16 milyon İstanbullu’nun sayesinde konuşuyor. 16 milyon İstanbullu destan yazdı. Siyasal tarihimizin en önemli destanlarından birini yazdı. Sandığa gidip oy kullanan 8 milyon 925 bin kişi destanın sahipleridir. Demokrasi kahramanı da onlardır. Bir teşekkürüm de CHP örgütlerine. Millet İttifakı’nı oluşturan İYİ Parti ve Demokrat Parti’nin üyelerine de teşekkür ediyorum. Saadet Partisi’nin genel başkanına ve üyelerine, Ak Partili kardeşlerime, ülkücü kardeşlerime, HDP’nin başkan, yönetici ve HDP’li oy veren bütün kardeşlerime teşekkür ediyor. Mazbatayı verecekler. Gidecekleri başka bir yer yok. Emin olun, istiyorlarsa yine YSK orada. Gitsinler. Dilekçe hazırlasınlar. İtiraz etmeyeceğim, yeniden seçime gideceğim. Bu seçimin Türkiye için bir anlamı daha var. Cumhurbaşkanının tarafsız olmasını istiyor vatandaş. O koltuğa oturan tarafsız olmalı. Cumhur’un başında olan kişi 82 milyonu kucaklamalı. Ne gerekiyorsa o yapılmalı. 800 bin kişi bu mesajı veriyor. Tarafsızlık konusunda bir referanduma hazırız. Ezici çoğunlukla tarafsızlık çıkacak. Dünyaya verdiğimiz mesaj. Türkiye’de bir tek adam yönetimi vardı. Medyanın özgür olmadığı, yargının baskı altında, aydınların hapishanelere tıkıldığı bir ortamda artık Türkiye’ye demokrasi gelmez diye bir düşünce vardı. Biz şu mesajı verdik dünyaya. Bu ülkenin kültüründe demokrasi vardır. Biz dünyaya bir demokrasi mesajı verdik. Ve dünya bunu kabul etti.