CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu’nun Fox TV sunucusu İsmail Küçükkaya ile The Marmara Oteli’nde ortak yayın öncesi görüşmesine ilişkin ilk kez konuştu. Kılıçdaroğlu ‘O otelin genel müdürü ve yöneticileri derhal istifa etmeli’ dedi. CHP lideri şunları söyledi:
KİM ÇALDI? HUKUK SİSTEMİNE DARBE VURULDU
İstanbul seçiminin iptali sonrası siyasi iktidar “çaldılar” söylemini kullanıyor. ‘Kim çaldı? Erdoğan çıktı ‘Elimizde görüntüler var’ açıklaması yaptı. Hiç görüntü gördünüz mü? Ben görmedim. Başkaları da görmedi. Aradan uzun süre geçti görüntüyü bir görelim, kim çaldı? En son geldi şu noktaya, ‘Efendim çaldı lafı siyasidir…. Bizim hukuk, yargı, adalet sistemimize vurulan en büyük darbedir bu. Hiçbir gerekçe göstermeden, uzun uzun yazarak, hikaye anlatarak, ‘Biz, bunu iptal etmek zorundayız, baskı geldi ve biz bu baskıya boyun eğdik.’ süreci hepimizin önünde duruyor. Dolayısıyla biz yeniden seçime gideceğiz. Kimin oyu burada iptal edildi? Vatandaşın. Şunu bekliyorlardı, bu iptal edildikten sonra CHP’liler sokağa çıkacak, cam, çerçeve kıracak, polis biber gazı atacak, büyük olaylar olacak, insanlar ölecek, Erdoğan çıkacak televizyona ‘bakın gördünüz mü işte CHP budur’ diyecek. Bunu yapmadık. Herkesin sakin olmasını istedik.
KUMPAS KURULAMAYACAK KADAR FARK AÇILACAK
23 Haziran’daki seçim artık bir belediye başkanlığı seçimi olmaktan çıkıp, haksızlığa uğrayan bir kişiye hakkını teslim etme seçimi oldu. Milli irade, vatandaşın iradesi demokrasilerde son sözü söyleyen iradedir. O zaman bu iradeyi yeniden ortaya koyacağız. Fark açılacak. Artık kapalı kapılar ardından bir kumpasın kurulamayacağı boyutta bir fark bekliyoruz. Yenilenen seçimler sonrası Ekrem İmamoğlu yeniden mazbatasını alacak. İstanbullu diyecek ki ‘kardeşim, siz benim irademe kumpas kurdunuz, kapalı kapılar ardında benim irademi yok saydınız. Şimdi ben sandığa yeniden gidiyorum ve irademi sağlıyorum.’ Bu irade, haksızlığa uğramış bir kişinin hakkını teslim etme iradesidir. Bu bir normal siyasi partiler arasındaki bir seçim değildir. İki, bütün dünyaya ‘bütün baskılara rağmen, kapalı kapılar ardındaki bir yargı darbesine rağmen, siyasal baskıların yoğunlaşmasına, tek adam rejimine rağmen İstanbul’da halk sandığa gitti ve demokrasiden yana oy kullandı’ mesajı verilecek. Ve bütün dünya diyecek ki ‘Evet, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde demokrasi kültürü bizim düşündüğümüzden çok daha güçlü. Halk, demokrasiye sahip çıktı.’ Bu açıdan çok önemli. Türkiye Cumhuriyeti’nde İstanbullular, dünya siyaset tarihine önemli bir armağan bırakıyorlar. Gidip Ekrem Bey lehine oy kullanan herkes, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bir vatandaşı olarak, dünya siyaset tarihine önemli bir mesaj vermiş olacaktır.
SEN MİLLETİN İRADESİNİN ÜSTÜNDE MİSİN?
Erdoğan, İmamoğlu’nun Ordu Valisi’ne yönelik sözlerine ilişkin ‘İşi Ordu Valimiz yargıya götürmesi halinde -ki götürecek- polislerimiz hakeza… Bu konuda yargının vereceği kararı ben şu anda bilemem ama yargının vereceği karar bu işte önünü kesebilir.’ dedi. “Yani ‘ben, yargıya talimat vereceğim, YSK’ye talimat verdiğim gibi. İmamoğlu’nu alıp hapse atacaklar, mahkum edecekler. Dolayısıyla koltuğa oturmayacak.’ mesajı vermek istiyor. Düşünün, bir ülkenin Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan kişisi… Bundan daha ağır bir ifadesi var, ‘Ordu Valisi’nden özür dilemezsen o koltuğa oturamazsın.’ diyor. Kimsin sen? Sen, milletin iradesinin üstünde misin?
FETÖCÜLER’İN TAKTİKLERİYLE AYNI
İsmail Küçükkaya ile Ekrem İmamoğlu ortak yayın öncesi The Marmara Oteli’nde görüşüyor. Sonra görüntüler servis ediliyor. FETÖ’cülerin taktikleri var. Aynı taktikler. Zaten ‘Aynı menzile yürüyoruz.’ demişti Erdoğan. Aynı menzile yürüyorlarsa, aynı yoldan yürüyorlar demektir. Oteldeki görüntüleri kim servis ediyor? O otel yöneticileri niye bugüne kadar konuşmadılar? O otele giden herkesin görüntülerinin yarın servis edilmeyeceğini kim garanti edebilir? İnsanlar odalarında otururken, toplantılar yaparken veya eşiyle beraber otururken, yatarken, uyurken, kalkarken, banyo yaparken onların görüntülerinin yarın servis edilmeyeceğini kim garanti edebilir? O otelin genel müdürü ve yöneticilerinin derhal istifa etmesi lazım.