AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik NTV canlı yayınında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
“Adana’da sahra hastanesi” tartışmalarına değinen Çelik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarına tepki gösterdi.
“Bundan büyük bir üzüntü duyuyoruz. Salgınla mücadele büyük bir koordinasyonla gerçekleşmeli. Bütün uzmanlar koordinasyon ve disiplinin ne kadar önemli olduğunu söylüyor” diyen Çelik, “Adana’da hastanelerdeki yoğun bakım doluluk oranı yüzde 13. Hastane yapımına gerek yok. Kılıçdaroğlu TV’de büyükşehir belediye başkanımız bir hastane yaptı, hükümet beceremiyor dedi. Baktığımızda böyle bir hastane olmadığını gördük” ifadelerini kullandı.
“OLMAYAN HASTANE”
Çelik, “Orada bir fuar alanı var, perdelerle çevrilmiş sadece. Biz açtık, Cumhurbaşkanı yapamadı biz yaptık diyorsunuz. Bunun üzerine CHP sözcüleri çıktı, hastanenin yapılmadığını, afet için hazırlık yapıldığını söylediler. En büyük üzüntümüz vatandaşlarımıza yalan söylenmesi. Bunun düzeltilmesini beklerken yalan 5 gündür devam ediyor. Olmayan hastaneye olmayan ekipmanlar yerleştiriliyor. Bu pandemi sürecinde yapılmış en büyük yalan. Kimsenin Adanalılara bunu yapmaya hakkı yok” diye konuştu.
Adana’nın salgınla mücadeledeki kapasitesine de değinen AK Parti Sözcüsü, “16 kamu, 16 özel hastane olmak üzere 32 hastane, 2 de üniversite hastanesi 34 hastanemiz var. 25 bin 500’e yakın sağlık personelimiz var. 1412 civarında yoğun bakım yatağı var. 7197 civarında da normal yatak söz konusu. Bu veriler ışığında normal yataklarda yüzde 10, yoğun bakımda yüzde 13 doluluk var. Kapasite henüz yüzde 20 doluluğa bile erişmemiş. Hastanelerin durumu salgınla mücadelede yüksek bir kapasiteye sahip. İktidar bizi eleştirdi diyorlar. Ortada yapılmış bir şey yok. İktidar engelliyor söylemi yalanı katmerliyor. Ortada bir hastane yok, hastaneye ihtiyaç da yok. Halka dönük sorumsuzluk açısından bunun tarihe geçecek bir ayıp olduğunu düşünüyorum.”
“NORMALE DÖNMEK BİZİM ELİMİZDE”
Ömer Çelik, vatandaşları salgınla mücadele için alınan kararlara da uymaya çağırdı. “Vatandaşlarımızın evde kalmaları en etkili method. Sokağa çıkma yasaklarına ve diğer tedbirlere harfiyen uymak çok önemli” diyen Çelik şöyle devam etti:
“Bu mücadelede hazırlıklarımızla güçlü bir mücadele veriyoruz. Bilim Kurulu’nun açıkladığı kararlara uymak çok önemli. Afet sonrasında sevdiklerimizle hayatımıza kaldığımız yerden devam edebilmek için yasaklara uymalıyız. Bunlar zorluyor… Normale ne zaman döneceğimiz soruluyor. Bu tamamen bizim elimizde. Önlemlere uyulmazsa süre uzar. Tedbirlere ne kadar uyarsak normalleşme o kadar kısa sürede gerçekleşir. Genel olarak bunlara uyulmasından memnunuz.”
Ömer Çelik, gelişmiş ülkelerin salgınla mücadeledeki performanslarını da eleştirdi.
“Önümüzdeki dönemde nasıl bir dünya olacağı tartışma konusu olacak. İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan düzen corona virüs salgınıyla bitmiştir” ifadelerini kullanan Çelik, şunları kaydetti:
“İnsan hayatını koruma konusunda uluslararası kuruluşlar sınıfta kaldı. Büyük ülkelerin, süper güçlerin virüsle baş etme konusunda sağlık kapasitelerinin, siyasi karar verme kapasitelerinin çuvalladığını görüyoruz. İtalya, İspanya, Sırbistan, Bosna Hersek’e yardım götürdük. Vatandaşlarımızın ihtiyacını karşıladıktan sonra. İtalya bizi yalnız bıraktınız diyor. AB Komisyon Başkanı yardımda geç kaldık diyor. Göçmenlere sınırlarını kapatanların virüse sınırlarını kapatamadığını gördük. Türkiye süper güçlerin, AB’nin, uluslararası kuruluşların yapamadığını yaptı. NATO Genel Sekreteri dayanışma konusunda Türkiye’den başka örnek gösteremedi. Türkiye dayanışmanın nasıl yapılacağını gösteren yegane ülke oldu. Birbirlerinin yardım malzemesine el koyan ülkeler gördük. Tabloya baktığınızda refah devletlerinin, AB’nin kriz karşısında nasıl felç olduğu görüldü. Türkiye AB üyesi olsaydı, AB dayanışması için NATO’da olduğu gibi Türkiye örnek gösterilecekti.”