Cenaze esnasında sağdan ve soldan bazı grupların yuhalamaya başladığını ifade eden Nuhut, “Bay Kemal dışarı, PKK dışarı” diye bağırdıklarını ve saldırıların başlamasıyla Kılıçdaroğlu’nu korumaya başladıklarını aktardı.
“BIÇAK ÇEKİLDİ”
Nuhut, şahısların saldırılarının doğrudan Kılıçdaroğlu’na yönelik olduğuna dikkat çekti. Mustafa Yavuz isimli bir şahsın cebinden bıçak çıkardığını ifade eden Nuhut, “Ben de şahsı itekleyerek yere düşürdüm. Bu esnada daha sonra basına yansımasından dolayı ismini Osman Sarıgün olduğunu öğrendiğimiz şahıs genel başkanımıza kalabalığın arasından bütün engelleme çabalarımıza rağmen bir yumruk attı” dedi.
Nuhut ifadesini şöyle sürdürdü:
“KESERLİ ŞAHIS EVE GİRMEYE ÇALIŞTI”
“Aynı zamanda bize en yakın olan grubun dışındaki bir takım insanlarda sopa benzeri aletler gördüm. Ancak sopayla bize yönelik bir saldırı olduğunu hatırlamıyorum. Koruma müdürümüze bir aracı binmeyi teklif ettik ancak kendisi araca bindiğimiz halde daha vahim olaylar olabileceğini ve linç edilebileceğimizi söyledi. Bunun üzerine yolumuzun üstündeki tek katlı bir eve zor şartlar altında genel başkanımızı soktuk. Ben bir süre eve girmeden dışarıda bekledim. Elinde keser ve demir çubuk bulunan bir şahıs genel başkanın içerisinde bulunduğu evin girişinin üzerindeki balkon gibi bir yapıya tırmandı. Ancak yanımızda bulunan güvenlik güçleri şahsı oradan aşağıya indirdi.
“OSMAN SARIGÜN DEMİR PARÇASIYLA EVE GELDİ”
Bu arada daha önce genel başkanımıza yumruk atan Osman Sarıgün isimli şahıs da elindeki bir demir parçası ile evin yanına geldi ve aynı balkona çıkmaya çalıştı ancak güvenlik görevlisi bu şahsı oradan uzaklaştırmaya çalıştı. Bu sırada bir grup bu emniyet görevlisine müdahale etti. Osman isimli şahıs hala evin etrafında dolanıyordu. ve birçok tehdit, hakaret içerikli sözler söylüyordu.
“YAKIN BU EVİ DİYE BAĞIRDILAR”
Polislere ‘Siz bu PKK’lıyı mı koruyorsunuz, bırakın öldürelim’ şeklinde sözler söylüyordu. Bu arada ben de evin içerisine girdim. Genel başkanımıza taş veya başka bir cisim isabet etmemesi amacıyla onu odalarda değil de odaların arasındaki koridorda beklettik. Bu arada evin camlarının bir kısmı da atılan taşlar sonucu kırıldı. Dışarıdan özellikle kadınlar tarafından “Yakın bu evi, yakalım, öldürelim bunları” şeklinde sözlerle bağırıyorlardı. Evin arka tarafından balkona bir kısım insanlar çıktı. Güvenlik güçleri o şahısları balkondan uzaklaştırdılar. Yaklaşık bir buçuk saat kadar bu şekilde evin içerisinde evin etrafı kuşatılmış vaziyette bekledik. Daha sonra da getirilen bir zırhlı araca genel başkanımızı bindirdik.
“ZIRHLI ARACA SALDIRDILAR”
Ben de geldiğim araca doğru hızlı bir şekilde koşmaya başladım. Bu sırada genel başkanımızın içerisinde bulunduğu aracın gideceği yollar varillerle kesildiği için araç tarlalara doğru uzaklaşmaya başladı. Bu arada 8-10 kişilik bir grup içerisinde ne olduğunu bilmediğim bir varille içerisinde genel başkanımızın bulunduğu araca doğru bağırarak gidiyorlardı.
“YOLLAR VARİLLERLE KAPATILMIŞTI”
Geldiğimiz araca bindikten sonra ben de genel başkanımızın içerisinde olduğu aracın peşinde araziden giderek köyün dışına çıktık. Çünkü yollar varillerle kapatılmıştı. Daha sonra da genel başkanımız parti aracına binde ve genel merkeze geldik.
Sadece Nuhut’un ifadesi bile CHP Lideri’nin nasıl bir dehşetin ortasında kaldığını, ölüme yaklaştığını ve saldırının organize olabileceğini ortaya koyuyor.
Kılıçdaroğlu’nun başdanışmanı Kenan Nuhut’un ifadesi, Çubuk’ta bir facianın eşiğinden dönüldüğünü gösteriyor:
— İsmail Saymaz (@ismailsaymaz) 25 Nisan 2019
Bir kişi bıçak çekiyor, sopalar beliriyor, sığınılan eve taş ve demirlerle saldırılıyor, cam kırılıyor, yol varillerle kapatılıyor, aracın arkasından varille koşuluyor pic.twitter.com/vGx1PsmX7w