Rabia Naz Vatan aramızdan ayrılalı tam 1 yıl geçti. Ancak olayın üzeri çeşitli sebeplerle örtüldüğü için ölümüne sebebiyet veren şahıslar hala ortaya çıkarılmadı. Baba Şaban Vatan adalet arıyor. Bu kez Meclis’e giden baba Vatan yetkililere sesini bir kez daha duyurmaya çalıştı:
“ACABA SAYIN YETKİLİLER HİÇ DÜŞÜNDÜLER Mİ…”
Bizim kızımız hayattan kopartılmışken, ‘anne bağırmış, çocuk intihar etmiş’ durumunu sergilediler. Acaba sayın yetkililer hiç düşündüler mi, o anne ne yaşadı? O annenin dünyası yıkılmışken bir yandan iftiraya maruz kalmasını nasıl açıklayacaklar?
“AKP TEŞKİLATI SUSKUNLUĞUNU KORUDU”
Uzun yıllarca hizmetini yaptığımız, gönülden desteklediğimiz ve aynı zamanda eşimin yönetici ve genel sekreterlik yaptığı AKP teşkilatı Rabia Naz Vatan cinayetinde suskunluğunu korumuş ve aynı zamanda ailemize baskı yapmıştır.
“CANİKLİ’YE SAYIN DEMİYORUM”
Devletimizin yöneticileri buna bile bile duyarsız kaldı. Neticede 26 Şubat’ta sosyal medyada Rabia Naz Vatan cinayeti etkili bir şekilde gündemde durdu ve gündemde Nurettin Canikli ismi söylendi. Ben Canikli’ye ‘sayın’ demiyorum, çünkü çocuk cinayetinin örtbasında adı geçen, parmağı olan bir şahsiyetin benim nezdimde ‘sayın’ niteliği yoktur ve kendini aklayana kadar da bu böyle olacaktır.
“BÖBREĞİNDE BASİT BİR KİST VARDI”
Bana İçişleri Bakanı, ilk görüşmemizde ‘Çocuğumun bir hastalığı olduğunu ve çocuğun da bunu bildiğini’ söyledi. Evet, çocuğumun bir hastalığı vardı ve kendisi de biliyordu. Olaydan 7 ay önce beraber doktora gitmiştik, böbreğinde basit bir kist vardı. Bu nedir? Çocuğumun psikolojisinin bozuk olduğu algısını oluşturdular. Diyelim ki çocuğumun psikolojisi bozuk, diyelim ki çocuğuma annesi bağırdı da intihar etti. E peki, 5 metrelik bir mesafede çocuk nasıl koşacak, 20 cm yükseklikteki bir engeli nasıl aşacak? O engelin üstündeki 30 cm genişliğindeki bir kiremiti, önündeki 4 meetre 30 cm verandayı nasıl aşacak?
“RABİA NAZ’IN CANINA KIYILANA KADAR AKP’LİYDİM”
Geçen pazartesi günü Nurettin Canikli Twitter’dan madde madde bir açıklama yapıyor, ‘Baba acılı olduğu için bugüne kadar bir suç duyurusunda bulunmadım, üzerine gitmedim’ diye. Babaya akıl yargılaması yapıldı 21 Mart’ta. O tarihten altı gün sonra da bizzat Nurettin Canikli’nin yaptığı suç duyurusunda ifade verdim. Ve bunu geri çektik diyorlar, nasıl geri çekmişler? Babanın zaten cezai ehliyeti alındı. Sağ olsunlar, Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne ‘kesin’ yatış olarak sunulmuş bir durumla cezai ehliyeti kaldırılmış olan bir vatandaşa sen nasıl suç duyurusu yapıyorsun? Kanunları mı bilmiyorsunuz Nurettin Canikli? Artık yetkililer bu konuda duyarlı olsunlar ve Rabia Naz için adalet arayışımızda bahaneler üreterek karşımızda durmasınlar. Rabia Naz’ın canına kıyılana kadar ve bu örtbasın içinde Nurettin Canikli’nin isminin olduğu zamana kadar AKP’liydim. Kusura bakmasınlar, çocuğumun hesabını versinler, katilleri ortaya çıkarsınlar.
“NEDEN KOMİSYON KURULMADI”
Kızımın katillerini ortaya çıkartsınlar ve örtbas içinde bulunan sözde ‘hatrı sayılır’ diye geçen kişileri de yargılasınlar. Dokunulmazlığının kaldırılması gereken kişilerin dokunulmazlığı kaldırılsın. Meclis’e çocuk cinayetlerinin araştırılması için komisyon kurulsun teklifi gitmişti, neden kurulmadı? Bütün çocuklarımızın cinayetinin akıbetinin incelenmesini istiyoruz.