Keçiören ilçesinde yaşayan Şükran-Faruk Köksal çiftinin 2 çocuğundan büyüğü Şehit Ahmet Kabukçu İlkokulu 1’inci sınıf öğrencisi Mert Yağız Köksal, 6 gün önce okul kantininden aldığı oyuncak şırınga içindeki sıvı çikolatayı yerken kapağının nefes borusuna kaçması sonucu fenalaştı.
Görevli tarafından okulun karşısındaki sağlık merkezine götürülen Köksal, buradan ambulansla Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edilirken yolda hayatını kaybetti. Yaşanan olay sonrası Mert, gözyaşları arasında toprağa verilirken, Cumhuriyet Başsavcılığı ve Milli Eğitim Bakanlığı olayla ilgili soruşturma başlattı. Soruşturma kapsamında okul yöneticileri görevden uzaklaştırıldı.
Okuldaki görüntüleri ortaya çıktı
Bu arada devam eden soruşturma kapsamında Mert’in son görüntüleri ortaya çıktı. Yürekleri dağlayan görüntüde, ilk olarak Mert’in okul koridorunda boğazını tutarak Okul Müdür Yardımcısı’nın odasına yöneldiği, odada kimse olmayınca koridorda bulunan okul görevlisi Sıddık Kalender’in yanına koştuğu görüldü. Daha sonra hademeye boğazının tıkandığı yönünde hareketlerde bulunuyor ve Mert yere yığılıyor. Görüntünün devamında, görevlinin diğer öğrencilerin gözleri önünde yere yığılan Mert’e müdahalesi ve Mert’in götürüldüğü sağlık ocağından sedyeyle ambulansa taşınması yer alıyor.
Okul müdürünün ifadesi;
Mert Yağız Köksal’ın ölümünün ardından başlatılan soruşturma kapsamında aralarında Okul Müdürü A.P.’nin de bulunduğu kantin işletmecisi N.Y., sınıf öğretmenleri ve sağlık çalışanlarının ifadesi alındı.
Müdür A.P. ifadesinde olay günü okul görevlisi Sıddık Kalendir’in kendisine ‘müdürüm’ diye bağırdığını anlatarak, “Ben baktığımda Mert Yağız’ı tutuyordu ve ayağa kaldırmaya çalışıyordu. Yanlarına gittim, ne olduğunu sordum. Bana, ‘Bilmiyorum, çocuk boğazını gösterdi bana konuşamıyordu’ dedi. Sıddık ‘Boğazında bir şey vardır’ diye çocuğun karnından tutarak sırtını sıvazladı. Ben baktım, çocuğun dudakları morarmış haldeydi. Sıddık’a hemen ‘Sağlık ocağına götürelim’ dedim. Sağlık ocağına Sıddık çocukla birlikte girdi ve bende arkalarından girdim. Doktoru çağırdık ve sağlık personelinin hepsi geldi. Ne olduğunu sordular. Ben ve Sıddık ne olduğuna dair bir bilgimizin olmadığını, boğazını tutarak konuşamadığını ve bayıldığını söyledik. Sedyeye yatırdılar, müdahale etmeye başladılar. Sonra ambulans geldi, çocuğu hastaneye götürdüler” dedi.
Aile hekiminin ifadesi;
Aile hekimi N.A. ise Mert’in olay günü sağlık ocağına acil olarak getirildiğini söyleyerek, şunları kaydetti:
“Hemen acil odasına geçtim. Çocuk sedyeye yatar vaziyette zor da olsa nefes alır şekildeydi, bilinci kapalı durumda duruyordu. Bana ‘epilepsi nöbeti’ geçirdiği söylendi. Çocuğa burundan oksijen verdik. Dilinin geri kaçmaması için gerekli müdahaleyi yaparak daha rahat nefes almasını sağladık. Bu sırada 112’yi arayarak ambulans talebinde bulunduk. Ambulans gelince hastayı ambulansa yine zor nefes alır şekilde ve bilinci kapalı vaziyette teslim ettik. Ambulansa teslim ettikten sonra çocuğun kapak yutmuş olabileceğini öğrendim. Kesinlikle ben müdahale ederken kapak yutma konusu söz konu değildi.”
Kantin işletmecisinin ifadesi;
Kantin işletmecisi N.Y. de olay günü kantinde bulunduğu süre zarfında Mert’i görmediğini ve kendisine ürün satışı yapmadığını savunarak, şunları söyledi:
“Şırınga şeklinde olan çikolata 6 Aralık’a kadar kantinde satılmaktaydı. O tarihten sonra ürün bittiği için bulunmamaktaydı. Eğer çocuk bu ürün sebebi ile öldü ise kantinden olay tarihinde aldığını düşünmüyorum. Daha önce almış ya da başka bir yerden almış olabilir. Kesinlikle ben satmadım, diğer arkadaşların da olay günü sattığını düşünmüyorum. Yaklaşık 1 ay önce denetmenler kantini denetlemiştir. Bu ürün de o zaman mevcuttu. Bana bu ürün ya da başka bir ürünle ile ilgili yasak olduğu yönünde ihtarda bulunulmadı.”
Şırınga çikolatadan ölen Mert’in ailesi konuştu
Olay sonrasında konuşan baba Faruk Köksal, yaşanan olayla ilgili suçu olan herkesin cezasını çekmesini istediklerini belirterek, “Böyle zararlı maddeler satılmasın istiyoruz biz, başka evlatlarımız gitmesin, başka anneler babalar yanmasın” diye konuştu.
Okuldaki velilerin kantinde bazı ürünlerin satılmaması için uğraştıklarını kendisine söylediklerini aktaran anne Şükran Köksal da, “Zaten veliler diyor ki ‘Biz bayağıdır uğraşıyorduk kantinde bunlar satılmasın’ diye ama müdür izin veriyormuş hepsine, müdür izin verdiği için kantinci diyor ki ‘Müdür izin verdi biz satıyoruz’ diyor” ifadelerini kaydetti.