Necip Fazıl Kısakürek ölümünün 36. yılında anılıyor

Türk Edebiyatının mihenk taşlarından biri olan ve Şairler Sultanı olarak anılan üstad Necip Fazıl Kısakürek’in aramızdan ayrılışının 36. yılı.

NECİP FAZIL KISAKÜREK KİMDİR?

Gerçek ismi Ahmet Necip Fazıl Kısakürek olan usta şair 26 Mayıs 1904 tarihinde İstanbul’da dünyaya geldi.

Kısakürek eğitim hayatını Fransız Frerler Mektebi’nde, Amerikan Koleji’nde, Emin Efendi Mahalle Mektebi’nde, Rehber-i İttihat Mektebi, Büyük Reşit Paşa Mektebi, Aydınlı Köyü’nün ilk mektebinde ve Heybeliada Numune Mektebi’nde tamamladı.

Daha sonra 1916 senesinde Mekteb-i Fünûn-ı Bahriye-i Şâhâne’de (Deniz Harp Okulu) tamamladı.

Kısakürek’in bu okulda eğitim aldığı dönemlerde Yahya Kemal Beyatlı, Ahmet Hamdi Akseki gibi Hamdullah Suphi Tanrıöver gibi tanınmış isimler görev alıyordu.

NAZIM HİKMET İLE AYNI OKULDA OKUDU

Hem şiirde hem de yaşam tarzında birbiriyle tamamen zıt isimler olan Nazım Hikmet Ran ve Necip Fazıl Kısakürek aynı okulda eğitim gördü.

Bahriye okulunda eğitim görürken şiir ile ilgilenmeye başlayan Kısakürek, Nihal isminde haftalık bir dergi çıkartmaya başladı.

Eğitim gördüğü okulda İngilizce öğrenen Kısakürek İngiliz birçok yazarın eserleri orijinal dilde okuma şansı buldu.

Kısakürek, 1934 yılını kendisi için hep bir dönüm noktası olarak görmüştür. O sene Nakşi şeyhi Abdülhakim Arvasi ile yolları kesişen Kısakürek, onunla yaptığı sohbet sayesinde fikir ve zihniyet konusunda bir devrim yaşadı ve Arvasi ile tanışmasını milat kabul etti.

Arsavi ile tanışmadan önce kumara, kadına ve şaraba düşkün olan Kısakürek sonrasında dine yönelmiştir.

TASAVVUFA YÖNELDİ

Bu tanışma sonrasında Kısakürek’in şiirlerinde tasavvuf izleri görüldü. Kısakürek bu tanışma sonrasında sahip olduğu yeni düşünce sistemini anlatan Tohum isimli tiyatro eserini kaleme aldı.

1936 senesinde Ağaç Mecmuası isimli bir kültür-sanat dergisi çıkarttı ve dergi çok sevilince Ankara’dan sonra İstanbul’da da satışa sunuldu.

Ahmet Hamdi Tanpınar ve Cahit Sıtkı Tarancı gibi usta isimler dergiye destek vermiş, bir kısmı da İş Bankası tarafından finanse edildi ve dergi 16 sayı basıldı.

1937 senesinde Bir Adam Yaratmak isimli tiyatrosunu tamamladı ve 1937-1938 tiyatro sezonunda İstanbul Şehir Tiyatroları’nda Muhsin Ertuğrul tarafından oynatıldı.

78 yıllık yaşamına birçok eser sığdıran üstad Necip Fazıl Kısakürek, 25 Mayıs 1983’te İstanbul’da hayatını kaybetti.

HAPİS HAYATI

21-22 Aralık tarihlerinde yazmış olduğu siyasi bir yazı nedeniyle Erzurum’da bir gün hapis yatmıştır.

9 Haziran 1947 – 5 Ağustos 1947 tarihleri arasında ise Türklüğe hakaet ettiği gerekçesiyle 57 gün hapis yattı. Davanın sebebi ise Rıza Tevfik’e ait olan  “Sultan Abdülhamîd’in Ruhaniyetinden İstimdat” şiirinin Büyük Doğu’da yayımlanması olarak gösterildi. Kısakürek tutuklandıktan 57 gün sonra beraat etti.

21 Nisan 1950 – 15 Temmuz 1950 tarihlerinde Büyük Doğu dergisinde çıkan Altıparmak adlı yazıda mevcut hükümeti aşağılama sebebiyle Necip Fazıl ve eşi Neslihan Hanım hakkında dava açıldı. Kısakürek çifti 3 ay 25 gün tutuklu kaldıktan sonra, Demokrat Parti’nin çıkardığı af ile serbest kaldı.

31 Mart – 18 Nisan 1951 tarihleri arasında kumarhane baskınında yakalandı ve 19 gün tutuklu kaldı.

12 Aralık 1952 – 30 Eylül 1953 tarihleri arasında ise yayımlanan bir yazısı sebebiyle 9 ay 12 gün hapis yattı.

30 Eylül 1953 – 2 Aralık 1953 tarihleri arasında ise Ahmet Emin Yalman’a düzenlenen suikast yüzünden 64 gün tutuklu kaldı.

24 Haziran 1957 – 25 Şubat 1958 tarihleri arasında Fuat Köprülü tarafından açılan hakaret davası sebebiyle 8 ay 4 gün cezaevinde yattı.

26 Mart 1959 – 29 Mart 1959 arasında yayımlanan bir yazısı gerekçe gösterilerek İstanbul’a dönerken Bolu Dağı mevkiinde yakalanmış, Sultanahmet Cezaevi’nde üç gün kalmıştır.

1960 darbesi sonrasında Ankara’dan İstanbul’a dönen Kısakürek, 6 Haziran 1960’ta tutuklandı ve 15 Ekim tarihine Davutpaşa ve Balmumcu’da tutuldu. Cezaevinden çıktığı gün ise kesinleşen bir başka cezası nedeniyle yine cezaevine götürüldü.

necip fazıl kısakürek
Exit mobile version