Behzat Ç. Bir Ankara Polisiyesi, yazar ve senarist Emrah Serbes’in ‘Aynı’ adlı romanından esinlenerek Ercan Mehmet Erdem senaryosunu yazdı. Dijital platform Blu Tv’de bugünden itibaren 9 bölüm olarak seyirciyle bulucaşak.
Fenomen dizinin galası dün, birçok ünlü davetlinin katılımıyla Swissotel The Bosphorus’da gerçekleşti.
BEŞİKÇİOĞLU: ÇOK ÖZLEMİŞİZ
Dizide Behzat Ç. karakterine hayat veren başarılı oyuncu Erdal Beşikçioğlu, “Serdar Ağabey bu dizide zor olan durumu çok iyi idare etti ve ortaya da hepimizin özlemle beklediği bir iş çıktı. Seyirci de bırakmadı işi. Oynamayı, oynarken üretmeyi çok özlemişiz. Ustalıkları çok özlemişiz. Her bir oyuncu birbirine bu özlemle baktığı zaman ortaya çok enteresan bir iş çıkmış. Usta bu zor durumu çok iyi idare etmiş” değerlendirmesinde bulundu.
BELÇİM BİLGİN KADRODA
Belçim Bilgin, diziye sezon sonu giriş yapacağını belirterek, “Sadece küçük bir ‘ce’ deyip, öbür sezona tam anlamıyla gireceğim. Bir pavyon şarkıcısı olduğumu söyleyebilirim. Gerisi bana ve size sürpriz olsun” ifadelerini kullandı.
Senarist Ercan Mehmet Erdem, geçen sezonlarda olduğu gibi bu sezon da hikayenin benzerlikler taşıdığını vurgulayarak, şunları kaydetti: “Dizinin uzun süredir devam etmesini düşünüyorduk ama bir adım gerekiyordu. Bu adım gelince insan motive oluyor. Motivasyon da çok kısa bir süre önce başladı. Bir sene bile önce geçmişi yoktur bu sezonun. Başladık çok heyecanlı ve keyifli oldu hem yazım süreci hem çekim süreci. 9 bölüm gözümüz açıp kapayıncaya kadar bitti.”
SAVCI ESRA’YI GÖRMEK İZLEYENLERİ HEYECANLANDIRDI
Behzat Amirim’i çok özledik o kesin de, Savcı Esra’yı görmek içimizi bir hoş etti.
Savcı Esra ve Behzat Ç. Arasında akıllara kazınan bir diyalog;
Esra: “Ağladım; çünkü seninle konuşamadım. Ağladım; çünkü sen beni görmüyorsun ve ben seni seviyorum… Sen ancak birisi öldüğünde duygusal yaklaşabiliyorsun. Senin duygu alanına girebilmek için illa ölmek mi lazım? Cesaretin olmadan ne yapacaksın ki? Hayatımda tanıdığım en korkak adamsın. Herkese meydan okuyorsun ama kendi duygularından korkuyorsun. Geçmişe saplanıp kalmışsın. En büyük felaketler senin başına gelmiş değil mi? En büyük acıları sen çekmişsin, ben hiçbir bok bilmiyorum ki… Acı nedir bilmem, yalnızlık nedir bilmem! Dünyanın ekseni kaydı Behzat! 12 cm yerinden oynadı; sen bana 1 cm bile yaklaşmadın. Saplantılısın…”
Behzat: “Bak ne güzel söyledin… Saplantılıyım ben… Benden bir bok olmaz! Biz seninle hep kavga ederiz, mutsuz oluruz biz seninle.”
Esra: “Mutsuz olalım! Ne var. Biz de mutsuz oluruz. Ben seninle mutsuzluğa da varım…”