Hissizleşmek, son dönemin en büyük problemlerinden biri olarak nitelendir Psikolog Barış Yılmaz, çözüm önerilerini paylaştı.
Her insanın karışık duygular yaşadığı dönemler olabilir. Birine olumlu ya da olumsuz hiçbir şey hissetmediği, hem nefret edip hem de o kişiyi sevdiği… Bir şey için çok heyecanlıyken aynı zamanda ona isteksizce yaklaştığı… Gülerken ağlamak, kızarken sarılmak istediği… Peki ya, hiçbir duyguya sahip olmamak?
Sorgulamak ya da sorgulanmak istemiyoruz
“Artık çevremizdeki birçok kişi bu sorunu yaşıyor. Herkes duyguların anlamını yitirmiş durumda, her şeye karşı “eyvallah“ demeye başladık ve bu alışkanlık haline geldi. Sorgulamak ya da sorgulanmak istemiyoruz” diyerek durumu özetliyor. Günümüzde karşımızdakine değer vermenin zorlaştığını, verilen değerlerin de gittikçe önemsizleştiğini ifade eden Yılmaz, şöyle devam ediyor: “Değer kavramı son dönemde o güçlü anlamını kaybetti. Sevmeyi unuttuk, sevilmenin de kıymetini bilmiyoruz. Hissizleşmek, tam da bu durum aslında. Yoğun iş temposu, kalabalık ortamlar, birbirinden kopuk yığınlar… İnsanlar birbirini daha az görmeye ve daha az vakit geçirmeye başladıkça, birbirlerinden uzaklaşıyor. Çiftler bile birbirlerine o kadar yabancı oldular ki fiziksel temas sadece yatak odasında kalıyor. Bu da evliliklerin sonunu hazırlıyor” diyen Psikolog Yılmaz hissizliğin giderek yaygın bir hale geldiğini vurguluyor.
Hissizliğin olumsuz etkisi
Hissizliğin hayatımızı ve ikili ilişkilerimizi olumsuz yönde etkilediğini söyleyen Yılmaz;
“Depresyon halindeki kişilerde, gün boyunca uyuma isteği, yataktan çıkmama, sadece evde vakit geçirme, sürekli yorgun hissetme, iştah bozukluğu gibi problemler görülür. Kimseyle iletişim kuramamak ve bir şeyler paylaşamamak, kişiyi daha zor günlerin içine sokar.”
En büyük neden iletişimsizlik
Artık insanların duygusuzlaştığını ifade eden Yılmaz, sözlerine şunları ekliyor:
“Maalesef aynı hayatı, aynı evi, aynı yatağı paylaşan iki insan birbirleriyle basit bir olayı bile sağlıklı şekilde konuşmayı beceremiyor. Bu noktada empati kurmak son derece önemli. Karşımızdaki kişiyi anlamaya çalışmak göründüğü kadar zor değil. Gerçekten bunu başarabilen ilişkiler hem çok daha mutlu ve keyifli bir hayata sahip oluyor hem de yıpratıcı, incitici ve yorucu günleri geride bırakıyor.”
Kadınlar anlaşıldığını hissettiğinde güvenir
İlişkilerde erkeklerin hissizleşmesi durumunda tepkilerin sert bir tutum sergileyeceğini ve daha hassas yaklaşan tarafın kadınlar olduğunu ekleyen Psikolog Barış Yılmaz, erkeklere şu uyarılarda bulunuyor:
“Kadınlar kimi zaman sadece karşılarındaki erkeğin onları anlaması için uğraşır. Bu, onları güçsüz ya da ısrarcı yapmaz. Bu durumda, kadınları sakince dinlemek daha doğru bir tercih olur. Onları anladığınızı hissettirmek için jest ve mimikleri kullanmak da çok önemli. Unutulmamalı ki kadınlar, anlaşıldığını hissettiği sürece karşısındaki erkeğe güvenir ve bağlanabilir.”