Tayfun Erdoğan: Yanına gittim, kapıdan içeri almadı!

Survivor 2020'de mücadele eden Tayfun Erdoğan, yarışmacı arkadaşlarının soruları üzerine babası Emrah hakkında merak edilenleri anlattı. Şarkıcı Emrah'ın oğlu Tayfun Erdoğan'ın sözleri izleyenleri duygulandırdı.

Survivor’da sakin tavırları ile dikkatleri üzerine çeken Tayfun Erdoğan’a takım arkadaşlarının, “Sen ne iş yapıyordun?” sorusunu, “Bursa’da bizim bir dükkan vardı, onu işletiyordum. Oradan çıktım, başka bir yer açacaktım. Sonra burası nasip oldu, Survivor’a geldim” şeklinde yanıtladı.

Takım arkadaşlarının, “Baban hiç yardım etmiyor mu?” sorusuna da cevap veren genç yarışmacı, çarpıcı bir itirafta bulundu.

‘Manevi katkısı olsun isterdim’

“Babam yardım etmiyor. Katkı yapmasına gerek yok. Zaten 29-30 yaşıma geldim. Kendi ayaklarım üzerinde durabiliyorum ama manevi olarak katkısını daha çok isterdim.”

“Babam karşıma geçip ‘Bana karşı şöyle bir yanlışın oldu’ deseydi, elini öperdim. Görüşmüyoruz ki, iletişimimiz yok. Bu yüzden ‘yanlışım mı oldu?’ diye soramadım.”

Tayfun Erdoğan: Yanına gittim, kapıdan içeri almadı!

‘Kapıdan içeri giremedim’ 

“En kötü ne yanlış yapmış olabilirim? Babama saygısızlığım olmadı, olduysa da bilmediğim bir şey var. İki yıl önce dizi çektiği Kapadokya’ya gittim, ama kapıdan içeri giremedim. Asistanı ‘Baban seninle görüşmek istemiyor’ dedi. Ben ne yapabilirim?”

‘Ayağına kadar gittim’

“Uçakta o kadar yol çektim. Ürgüp’ü bilmiyorum, sete kadar gittim. Ben elimden geleni yaptım. Evlatlık görevimi yaptım, ayağına kadar gittim.”

‘Yaşıtlarım oyun oynarken, ben DNA için iğne oluyordum’

Geçtiğimiz günlerde babası Emrah ile ilk karşılaşması ve zorluk içinde geçen çocukluğu hakkında konuşan 29 yaşındaki Tayfun Erdoğan, “Çok zor bir çocukluk geçirdim. O kadar zor zamanlardı ki 7 yaşındaki yaşıtlarım oyun oynarken, birinci sınıfa giderken ben hastanelerde DNA testleri için iğne oluyordum” demişti.

“Dedemle baba gibi büyüdüm. 4-5 yaşıma kadar baba olarak dedemi bildim. Dedeme bir baba şefkatiyle sarılırdım. Dedem oğlu yerine beni koydu. Dayım trafik kazasında ölmüştü. Annem kasaptan kemik alır ve utandığı için köpeğine aldığını söylerdi. O aldığı kemikleri kaynatıp bana kemik suyu çorba içirirdi. Annem benim için her şeyi yaptı.”

‘Evi alırken feragatname imzalattı’

“Çocukluğumdan beri babamı hiç tanımadım. Babamı ilk kez 7 yaşında bir televizyon ekranında gördüm. Daha önce babamı hiç görmemiştim. Sonuçta o benim babam. Benimle gurur duymasını isterdim. Bana Bursa’dan bir ev aldı. O evi alırken bana feragatname imzalattı. Ama ondan önce ‘Gel istiyorsan sana bu evi almayayım. Benimle kal ve böyle bir şey yaşamayalım’ dedi.”

‘Bütün bağ bir imzayla bitti’

“Annemle kalmak istediğimi söyledim. O zaman da bana feragatname imzalattı. Zaten hayatımızdaki kopma noktası burası oldu. Aramızdaki bütün bağ bir imzayla bitti. Kopmamız orada oldu ve ondan sonra bir daha görüşemedik. Beni görmek istemedi. Babamın bir defa daha son kez bana sarılmasını çok isterdim” ifadelerini kullandı.

Exit mobile version