Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Slovenya ile Türkiye arasındaki transit geçiş kotalarının makul seviyelere çıkarılmasının iki ülke ticaretine önemli bir ivme kazandıracağı gibi AB ile olan ticarete de değer katacağını söyledi.
Kasapoğlu, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ev sahipliğinde gerçekleştirilen “Türkiye-Slovenya İş Forumu”nun açılışında yaptığı konuşmada, Karma Ekonomik Komitesi Toplantısının sekizincisini 21 Kasım 2019 tarihinde Slovenya’da gerçekleştirildiğini hatırlatarak, toplantıda, iki ülke arasındaki bütün ekonomik ilişkilerin detaylı bir şekilde ele alındığını söyledi.
Gümrük Birliğinin güncellenmesi
Slovenya ve Türkiye arasındaki ekonomik ve ticari bağların daha da güçlendirilmesi açısından Gümrük Birliğinin güncellenmesine yönelik AB ile resmi müzakerelerin bir an önce başlaması gerektiğini kaydeden Kasapoğlu, “8. Karma Ekonomik Komitesi toplantı sonuçlarını yansıtan Protokol, Türkiye KEK eş başkanı olarak şahsım ve Dışişleri Bakanı Sayın Miroslav CERAR tarafından, 22 Kasım 2019 tarihinde Slovenya’da imzalanmıştır. Fakat biz üretimin, ekonominin, ticaretin büyümesi için bu adımları atarken; bir takım olumsuzluklar, istediğimiz ivmelenmenin gerçekleşmesinin önünde bir takım engeller oluşturmaktadır. Gümrük Birliğinin güncellenmesine yönelik AB ile resmi müzakerelerin bir an önce başlaması gerekmektedir.” diye konuştu.
Bu noktada Slovenya’nın desteğine son derece önemsediklerini vurgulayan Kasapoğlu, şöyle devam etti:
“Bildiğiniz gibi AB tarafından çelik ürünleri ithalatına yönelik alınan korunma önlemleri Türk çelik sektörünü olumsuz etkilemektedir. Bu kapsamda, AB’nin aldığı kararların çelik ürünleri ihracatımıza olumsuz etkisi 3,15 milyar Avro düzeyine ulaşmıştır. Bu konunun çözüme kavuşması için gayretler ortaya koyuyoruz. Konuya karşılıklı bir çözüm bulunması adına gerçekleştirdiğimiz bütün temaslara ve iyi niyetli çabalarımıza rağmen, söz konusu karar 1 Ekim 2019 tarihi itibariyle ülkemiz için daha da kısıtlayıcı olacak şekilde revize edilmiştir. Türkiye ile AB arasında ticaretin devamını sağlayacak ortak bir çözüm bulunması iki tarafın da ortak çıkarına olacaktır. Bu çerçevede, ülkemiz taleplerinin dikkate alınması noktasında Slovenya’nın desteğinin son derece önemli olduğunun altını çizmek istiyorum.”
“Ticaretimize değer katacak”
Kasapoğlu, Slovenya ve Avusturya’yı birbirine bağlayan sekiz kilometrelik Karavanke Otoyol Tünelinin ikinci tüpünün Slovenya bölümünü inşa etmek üzere yapılan ihaleyi bir Türk firması kazandığı belirtti.
Türk şirketlerinin ilgilendiği diğer bir projenin ise Koper-Divaca Demiryolu Projesinin de ihale aşamasında olduğunu aktaran Kasapoğlu, “Bu çerçevede, söz konusu projeyi de ilgilenen Türk şirketlerinin gerçekleştirmesi, iki ülke arasındaki müteahhitlik ve müşavirlik sektörlerindeki işbirliği imkânlarının geliştirilmesine ve tecrübe paylaşımına büyük katkı sağlayacaktır. Türk firmalar, müteahhitlik ve müşavirlik sektörlerinde sahip oldukları tecrübeleri ve birikimleri, Slovenya’nın altyapısı için seferber etmekten büyük memnuniyet duyacaklardır.” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin, Slovenya’ya ihracatının yüzde 80, ithalatının, yüzde 25’nin ise deniz yolu kullanılarak gerçekleştirildiği bilgisini paylaşan Kasapoğlu, şöyle konuştu:
“Bu bağlamda, Slovenya’nın tek kargo limanı olan Koper Liman İdaresi ile ülkemizin belli başlı limanları arasında daha fazla işbirliği yapılabileceği değerlendirilmektedir. Denizyolu taşımacılığının, iki ülke arasındaki lojistik ağırlığını artırmanın önemli ve stratejik bir karar olduğunu düşünmekteyiz. Yine 8. Dönem KEK Toplantısında müzakere edilen karayolu ulaştırmasındaki yetersiz kotalar ikili ticaretimizi olumsuz yönde etkilemeyi sürdürmektedir.
Bu itibarla, ilk aşamada transit geçiş kotalarının makul seviyelere çıkarılması, zaman içerisinde de bu alanda daha fazla liberalizasyon sağlanması ticaretimize önemli bir ivme kazandıracaktır. Hiç şüphesiz bu ivme hem ikili ilişkilerimize, hem de AB ile olan ticaretimize değer katacaktır. Türkiye ile Slovenya arasındaki ticari ve ekonomik ilişkilerin sürekli gelişerek hedeflediğimiz düzeylere ulaşacağı yönündeki samimi inancımı belirtmeliyim.”