Emeklilikte Yaşa Takılanlar’ın durumu yıllardır Türkiye’nin gündeminde. Emekli olmak için gereken prim sayısını doldurmalarına rağmen yaşları gelmediği için emekli olamayan yüz binlerce kişi yıllardır sosyal medya üzerinden örgütleniyor. Özellikle Twitter üzerinden yaptıkları paylaşımlarla hem kendilerini gündemde tutuyorlar hem de iktidar ve muhalefet üzerinde baskı yaratıyorlar. Emeklilikte Yaşa Takılanlar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği çatısı altında 41 şehirde örgütlenen EYT’liler Ankara ve İstanbul’da toplantılar düzenledi. Son olarak Anıtkabir’e bir yürüyüş gerçekleştirdiler. Şimdi sırada bir milyon kişinin gelmesini hedefledikleri 17 Mart’ta İstanbul Maltepe’de düzenleyecekleri büyük miting var. Bu 31 Mart seçimlerinden önceki son ve en büyük buluşma olacak. Miting için halen İstanbul Valiliği’nden izin bekleniyor.
KADEMELİ GEÇİŞ GETİRİLDİ
Peki EYT sorunu nasıl ve ne zaman başladı? 1999 yılında DSP, ANAP ve MHP koalisyon hükümeti döneminde 4447 sayılı bir yasa çıkarıldı. Yasaya göre 8 Eylül 1999 gününe kadar işçiler emeklilik için iki şartı yerine getirmeliydi. Kadınlar için 20, erkekler için 25 yıl sigortalılık süresi ve 5000 günlük prim ödeme gün sayısı. 4447 sayılı yasa ile emeklilik yaşı kadınlarda 58’e, erkeklerde 60’a; prim gün sayısı ise 7000 güne çıkarıldı. 8 Eylül 1999 gününden önce işe girenler için kadınlarda 40 ile 58, erkeklerde ise 44 ile 60 yaş arasında değişen kademeli geçiş süresi getirildi.
KRİTİK SENE 1999
Bu düzenleme dönemin muhalefet partileri Refah ile Doğru Yol tarafından Anayasa Mahkemesi’ne götürüldü. İptal kararından sonra kademeli bir emeklilik yaşı düzenlemesine geçildi. Bu yeni düzenlemede 20 yıldır sigortası yatanlar değişiklikten etkilenmese de iki yıl önce sigortalı olmuş kişilerin durumları silbaştan değişti. EYT’lilerin şu andaki talebi 1999 yılında yapılan bu değişikliğin geçmişe dönük uygulamasına son verilmesi. 1999’dan önce çalışmaya başlayanların prim gün sayısını doldurdukları anda devletten emekli maaşı almak istiyorlar.
SAYI 100 BİN, MALİYET 8 MİLYAR TL
1999 yılındaki düzenleme o tarihte çalışanların emekli olmalarını 15-18 yıla kadar uzattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan emeklilikte yaşa takılanlar kişi sayısının 6.2 milyon, kamuya maliyetinin ise 26 milyar TL olduğunu söylemişti. Fakat derneğe göre yasal düzenlemeden etkilenecek EYT’li sayısı 100 bin civarında. Bunun da kamuya maliyeti 8 milyar TL.
SERPİL ŞAHİN SADECE HABER’E KONUŞTU
Sadece Haber, Emeklilikte Yaşa Takılanlar Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu üyesi Serpil Şahin’e gelinen süreçteki son durumu sordu. İstanbul Maltepe’deki mitinge Valilik’ten halen izin çıkmadığını belirten Şahin ‘Daha önceki organizasyonlarımıza hızla izin alırdık. Bu sefer bekliyoruz. Valilik seçim sürecini hatırlattı. Önceliğin siyasi partilerde olduğunu söyledi. Son iki güne kadar (15 Mart) bekleyeceğiz. Ancak zaman daralıyor. Organizisyona başladık. B Planımız hazır. Bazı üyelerimiz izin verilmezse ve o gün siyasi parti mitingi olmazsa piknik türü bir buluşma önerdi. Değerlendiriyoruz’ dedi.
100-200 BİNİ HEMEN EMEKLİ OLABİLİR
Şahin’e emeklilikte yaşa takılanların sayısını da sorduk. Bunun için 2012 yılında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na resmi başvuru yapılmış. Ancak bakanlık bu talebi ‘Gizli bilgi’ gerekçesiyle geri çevirmiş. Derneğin elindeki verilere göre şu anda 3 milyon EYT’li var. Ancak yasa çıkarsa hemen emekli olacak kişi sayısı 100-200 bin civarında. Bunların da çoğu işsiz. Geri kalan 2 milyon 800 bin kişi ise ya devlette ya da özel sektörde çalışıyor. Ya da kendi işi var. Ve çoğu hemen emekli olmaktan yana değil.
ERDOĞAN’A EYÜP’TE DOSYA İLETTİLER
Derneğin hesaplarına göre EYT düzenlemesinin devlete maliyeti 8 milyar TL olacak. Dernek üyeleri seslerini duyurmak için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Eyüp Sultan’daki mitingine de katılmış. Erdoğan’ın yakın ekibindeki bir isme de durumlarını anlatan bir dosyayı elden iletmişler.
BÜTÜN GÖZLER ANKARA’DA
Son olarak acaba EYT mağdurları yasal yollara başvurdular mı? Serpil Şahin, Sadece Haber’e yaptığı açıklamada Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapıldığını anlattı. Ancak Anayasa Mahkemesi ‘Kazanılmış hak değil’ gerekçesiyle bu talebi geri çevirmiş. Bu nedenle tüm gözler Ankara’dan gelecek bir haberde.